EV
Bu eve 2012 yılının ağustos ayında taşınmıştık. Kedimize ait,
banka ipotekli evimizi büyük erkek kardeşime satmıştık. Buraya geliş sebebimiz
benim çalışıyor olmamdı. Cemo ise, yeni işe girmiş ve taşeron firmada
çalışıyordu.
İşten ayrılmam konusunda ısrar etmişti. Kızım ilkokula başlayacaktı.
Bu yaşına kadar babaannesinde kalmıştı. Aslında bizde babaannesiyle yaşıyorduk
ama Cemo’nun abisinin boşanmasıyla birlikte abisi annesinin yanına taşınmıştı. Bizde
hafta içi bir gün kayınvalideme geliyor, hafta sonları da yani Cumartesi
akşamları kızımı alıp evimize gidiyorduk. Pazar akşamları dönüyor,
kayınvalidemde kalıyorduk.
Bu arada büyük erkek kardeşim ve küçük erkek kardeşimde bize
geliyor hafta sonlarını beraber geçiriyorduk. Küçük erkek kardeşim artık benim
yanımda kalmaya başladığında ise çoğu zaman kızımı alma görevini ona
veriyorduk.
Kayınvalidemin evi benim işyerime yakın, evim küçük erkek
kardeşimin okuluna yakındı. cemo artık kızım okula başlayacağı için işten
ayrılmamın iyi olacağını düşünüyordu. Birçok araştırma yapmıştım. Okulları, anaokullarını
kreşleri araştırdım. O dönem özel bir anaokuluna göndermekte, ben çalışmadan
okula göndermekte bana cazip gelmiyordu.
Bendeki bu kararsızlığı görünce herhalde, Örtger ve Gacet
bir adım atmaya karar verdiler. Maaşıma zam yaptılar. Böylelikle Cemo taşeronda
çalıştığı için daha fazla kazanmaya başlamıştım. İşi bırakmaktan zaten
korkuyordum.
Cemoya maaşımın arttığını ve işi bırakmak istemediğimi
söyledim. Bu arada kayınvalidemin 30 yıllık kapı komşusu evi yan komşusuna
satmış aynı semtten başka bir ev almıştı.
Bunun bir fırsat olduğunu ve kiraya gidersek bir süre
deneyebileceğimizi ve evi satmanın gerekmediğini söyledim. Ama Cemo bir türlü
ikna olmadı, ev satılmazsa hem kredi hem kira karşılamakta sıkıntı çekeceğimizi
düşünüyordu.
İlan verdik ama bir türlü evi satamadık. Çünkü Cemo evin
satılması için durmadan beni sıkıştırıyor. Diğer evi ancak o zaman kiralayabileceğimizi
söylüyordu. Evi kiralamaya çalışan ev sahibi ise acele ediyordu.
Ev alma niyeti olan büyük erkek kardeşim ise evi almak
istiyordu. Fakat istediğimiz fiyatın çok aşağısında bir fiyat veriyordu. Biz evi
neredeyse aldığımız fiyata satacak, beş yıl boyunca, bankaya ödediğimiz para
boşuna gidecekti.
Bir gece uzun pazarlıklar sonucu evi büyük erkek kardeşime
satmaya niyetlendik. Büyük erkek kardeşime göre, böylelikle; küçük erkek
kardeşimin de düzeni bozulmayacaktı.
Ve kayınvalidemin yan komşusu olmak için ilk adımı attık.
Taşınma firmasını ayarladım. Evi satmak için birini buldum. Ama
Cemo bu ev küçük olmaz diyordu. Olurdu. Neden olmasın dı? Kızıma bakan kişi ile
kapı komşusu, okulu ile aramızda 100 metre vardı. Bundan daha iyi ne
olabilirdi?
Tüm ayarlamaları yaptım ve nihayet bu iki odalı, sergen
mutfaklı, doğalgaz sobalı 70 m2 eve taşındık.
Yatak odası hava boşluğuna bakan, mutfağı neredeyse yetmişlerden
kalma olan bu eve yerleştik. 120 m2lik dairede birçok eşyayı bırakarak bu eve
geldim. Eşyam çok, ev küçük ve nasıl yerleşeceğimi bilmiyordum.
En çok sevdiğim yanı salon köşesinde özel yapım bir
kitaplığı olmasıydı. Bir de evler birbirinin içine bakan, mutfak iki kişinin
sığabileceği gibi olsaydı!
Benden önce, neredeyse otuz yıl bu evin sahibi olan kişi bu
evde üç kız çocuğu büyütmüştü. Ve üçü de hayatta önemli mevkilere gelmiş
insanlardı.
Ben neden yapamayacaktım ki, benim neyim eksikti? Evdeki sorunlardan
bahsetmek istediğimde hep aklıma bu geliyordu. Yani yıllarca başkası idare
edebildiyse bende edebilirdim.
Ama olmuyordu. Hayatımız saçma sapan bir hal alıyordu. Cemo sürekli
şikâyet ediyordu. Yeni ev sahibimiz ise bu evi oğlu için almıştı. Yeni bir
mutfak yaptırmak eve kombi döşetmek konusunda pek istekli değildi.
Belki sorun çıkarmazdı ama Cemoya göre biz sorun çıkarmamalıydık.
Bu yüzden yıllarca bu evde hem şikâyet edip hem yaşadık.
Ve 5 yıl sonra bu kapıdan kucağımda ikinci bebeğim ile giriyordum.
Hem şikâyet ettiğim hemde yaşamakta zorlandığım bu eve ikinci bebeğimi dünyaya
getirmiştim. Bebeğim prematüre ben ise halsiz ve bitkindim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder