DEPRESYON-2
Yaşadığım hayattan, köyden, insanlardan ve ailemden nefret
ediyordum. Kendimi ezik hissediyordum. Üç günlük ağlama nöbetleri sonrası yasım
devam ediyordu. Kimseyi görmek istemiyordum. Başımın üstüne pisliğini atan üst
kat komşuya, gürültü oldu diye duvara vuran alt kat komşuya lanet okuyordum.
Allah’ım keşke yaşlı kulakları duymayan bir teyze ile altlı
üstlü otursaydım. Bu saçma sapan iç içe geçmiş birbirine selam vermeyen
insanlar arasında benim ne işim vardı?
Köyde ne yapabilirdim artık beden gücüm kalmamıştı. Beyin
gücüm ise beni sürekli olumsuzluklara sürüklüyordu. Çocuklarıma eşime bu hayatı
neden yaşatıyordum. Onlar için hiçbir şey yapamıyordum yapamayacaktım.
Kimse beni anlamıyordu. Kimse benim ne hissettiğimi
anlamıyordu. Kardeşlerimi çok özlüyordum. Hepimizin bir sofrada olduğu günleri
özlüyordum. Dedemi özlüyordum. Eğer ona bakabilseydim belki ölmezdi.
Artık hiçbir şey yapamaz duruma gelmiştim. İnsanların
konuşmaları bir kulağımdan giriyor ve beynimin ortasında kendime bomba atmışım
gibi kalıyordu.
Eninde sonunda ölecektim. Çocuklarım, kocamda ölecekti. Bu yüzden
ne zaman olduğunun önemi olmadığını düşünüyordum.
Yaşadığım hiçbir andan zevk almıyordum. Çalışmalı mıydım? Hayır!
O yoğunluğu kaldıramazdım. Şansımı denedim Gacet ile konuştum. Belki yoğun
oldukları Cumartesi günleri onlara yardımcı olabilirdim. Çok çalışmayacaktım
sadece haftada bir gün! Bu beni kendime getirebilirdi. Bilgisayarımın başında
kendi hikâyemi yazabilirdim.
Hastaları dinleyip onlara yol gösterirdim. En önemlisi o
yaşadığım dönemdeki hislerimi uyandırabilirdim. Ama olmadı. Sürekli ve devamlı
gelmem taraftarıydılar. Böyle bir bağımlılığı kaldıramazdım.
Buna cesaret edemiyordum. Eğer bir şeye söz vermişsem sonunu
getirmeliydim. Eğer sonunu getiremezsem yıllarca emeğimin karşılığında aldığım
ekmeğe nankörlük edeceğimi düşünüyordum.
Evde olmak çocuklarla olmak yetmiyordu, işe tamamen
başlamayı ise gözüm kesmiyordu. Artık iş yerimde rahat olmak ve bağlı kalmamak
istiyordum. Bir süre internet üzerinden işler aradım. Birkaç yere makale
yazdım. Bu da beni tatmin etmiyordu.
Mutsuzdum ama ne yapacağım konusunda bir karara varamıyordum.
Ölmek istiyordum. Mutsuzum diye dile getiriyordum ama bana benden başka yardım
edecek kimse yoktu.
Bir gece doktorumun verdiği ama kullanmamakta direttiğim
ilaçları alıp evden çıktım parktaki bir banka oturdum. Düşünmeye başladım,
hayatımı mahvetmiştim. İyi kötü bir işim vardı. İnsanlar böyle bir işte
çalışmak için can atıyorlardı. Ben ise şimdilerde her şeyini dert gördüğüm
çocuğum için işi bırakmıştım.
Herkesi bunalımıma dâhil etmiştim. Durmadan telefonum
çalıyordu. Kapattım. Her şeyi ben mahvediyordum. Şimdide eşimi ve çocuklarımı
mutsuz etmiştim. Yazdıklarım saçma sapandı. İnsanlar saçma sapan hayat
yaşıyorlardı… Bende herkesin hayatını mahveden saçma sapan bir insandım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder