DİRENME
İnsan; anne ve babasını, hayatından tamamen çıkartabilir mi?
Yaşadığı kötü anıları unutabilir mi? En azından benim için unutmak pek mümkün
görünmüyor. Lakin kabullenerek direnmeyi tercih edebilirsiniz. Yani ben bunu
yapmışım yıllardır, şimdi öyle düşünüyorum.
Direnme kısmım sadece yaşadıklarımı hazmetme ve kabullenerek
devam etmek onlara karşı değil! Tüm yaşadıklarımın içerisinde payı olan herkes
için geçerli.
Üzerinden yıllar geçti. Yetişkin bir kadın, anne, eş oldum. Ailemiz
genişledi. Tek temennim; bu yaşadıklarımı, diğer aile fertlerimin çocukları,
kadınları kızları yaşamasın. Farkındalıklarını arttırıp, kelimelerin
oluşturduğu cümlelerin dilden çıkınca ne kadar acı verdiğinin farkında olmaları…
İstemeye gelecekleri için, yıllar önce büyük erkek
kardeşimin sünnet düğünün de düzenlenen ve tadilat yapılan evimizin, tekrar
elden geçirilmesine karar verdik. Evimizin tavanında duvar kağıtları kaplıydı. O
dönem her şeyin en kalitelisini düşünen babam, çok iyi bir yöntemle ve pahalı
bir fiyata bu işlemi yaptırmıştı.
Yıllar içerisinde tavan akmış, yeryer kağıt çatlakları ve
yırtıklar oluşmuştu. Yenilemek için, duvar kağıdı almamız ve yapmamız gerekiyordu.
Lambalar berbat, mutfak dolapları eskimişti ama buna ayıracak paramız yoktu en
azından tavanı düzenlesek ev daha düzgün görünebilirdi.
Büyük erkek kardeşimle ilçeye gittik, bulamadık. başka bir
ilçede hem yapıştırıcı hem duvar kağıdı bulduk. Masmavi, bulutlara benzeyen bir
dokusu olan bir kağıt beğendim. Uyandığımızda gökyüzüne bakar gibi
hissedebilecektik.
Tüm evi sıra ile odalardan başlayarak hem boyadık hemde
tavan kağıtlarını yeniledik. Bu konuda annem çok yardımcı idi. Erkek kardeşim,
bir işi ve evi olduğu için il’e gitmişti. Tüm ev sırtımızda geçti. Duvarları badana
yaptık. Her yeri düzenledik. Mutfağı daha iyi hale getirdik.
Elektrik prizleri berbat halde idi, tavan lambaları da öyle;
annem babamı bunun yaptırması için sıkıştırdı. Çünkü elimizde malımız
ineklerimiz olmasına rağmen babamın bu işi kendi başına yapması için kendi
kardeşi dahil herkes baskı yapıyordu.
Babam tabiî ki bu işi halletti ama yaptırdığı işin parasını
ödeyerek yapsaydı daha düzgün olabilirdi. eve bir televizyon dolabı ve sehpa
takımı aldım. Çalışmam ve sabit gelirimin olması burada çok işime yaramıştı. Ayrıca
ilçeye süt götürüyordum. Annem peynir yapıp pazarda satıyor, bahçede yetişenleri
de satıyordu.
Evi daha iyi hale getirebilmiştik. Aslında o ev bizim
yaşadıklarımızı yansıtıyordu. Bir insanın eviyle ve çocuklarıyla nasıl
ilgilenmediğinin göstergesiydi. Tavan kağıtlarındaki yırtıklar duvarda
yamadığım çatlaklar ise benim yaralarımdı. Hepsini yamadım.
20 Nisan günü beni isteyecekler ve aile arasında bir nişan takılacaktı.
tüm hazırlıklar; hemen hemen tamamdı. O günü beklerken birkaç eksiği daha tamamladık.
En önemlisi mutfak masamız yoktu ve açılır kapanır bir masa almamız
gerekiyordu. Bu insanları yerde oturtamazdık. Şimdiki aklım olsa yerde oturdum.
Güzel bir yer sofrasında birlik ve beraberliğin nasıl olduğunu görebilme
şansına sahip olurlardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder