9 Şubat 2020 Pazar

BİTMEDİ


Acaba o siyah günlerden beyaz günlere geldim mi? Çıktım mı sahiden? Boğulmaktan kurtuldum mu ve nefes almaya mı çalışıyorum?
Bilmiyorum.
Geçmişin izleri hala yüreğimde dururken, yaşamaya devam etmek zor! Onları zihinde yerleştirme, hatıralara acımasızca davranmak gibi geliyor. Kimileri kader diyor.
Kaderin bu kadarının içine edesim geliyor. Öyle derinden sancılar geliyor ki göğsüme nefes alamıyorum. Tıpkı o dışında kaya gibi duran kız gibi…
İçinde eriyen karlarını kimseye göstermek istemeyen buz dağı gibi…
 Saf, cahil ve kurtulmak için her yolu denemek isteyen ama aslının kurtuluşa gidiş olmadığında ne yapacağını bilmeyen o yeşil gözlü, sarı saçlı on dokuz yaşındaki kız gibi…
Her satırını yazmak isteyip de gözyaşlarımla siliyorum. Dünyada bir tek acı çeken ben miyim diyerek hafifletiyorum acımı…
Her acının kendince gözyaşı ve sızısı var. Bu sızı öyle tarif edilebilecek bir sızı değil!  kendine has, kendine özgü ve tir tir titretiyor yüreğimi…
En ufak bir sohbette bile birileri kendi hayatlarından bir şey paylaştığında yaram kanıyor. Başkalarının acıları bile yaramı kanatmaya yetiyor.
Bir türlü ağlamadan işleyemiyorum bu satırları…
Tıpkı hislerimi yazarken, şu anda yaptığım gibi.
Bitmedi!

Hiç yorum yok: