OKUL YAZI DİZİSİ - 6
Eğer
yaptığınız hatayı, söylediğiniz yalanı ve yanlışlarınızı yapmaya devam etmiyorsanız
vicdanınız rahat olabilir. Vicdan denilen şeyin ise yüreğimizin ortasına oturan
bir yumru olmadığını hakkaniyet olduğunu da unutmayın.
Ergen olmak,
ergenliğe adım atmakta böyle bir şey. Zamanla davranışlarınızın ne kadar saçma olduğunu,
olmayacak büyütülmeyecek şeyleri çok abarttığını fark ediyorsunuz. Tüm kaprislerim,
bitmeyen isteklerim, yan gelip yattıklarım, annemin istediği gibi sakin bir kız
evlat olamadığım için annemden özür diliyorum. Şimdi telefi etmek için bazen :) elimden geleni yapıyorum.
Bize sırf
kitap okuma alışkanlığı kazandırabilmek için oturup, bizimle birlikte sayfa
sayfa okuduğu için, o kadar işinin arasında bize güzel kat pastalar yaptığı
için , benim tüm asiliklerime bir gün geçecek düşüncesiyle yaklaştığı için ,
gündüz kuşağında çıkan psikiyatristleri dinleyip üzerimizde uyguladığı için, abimle ders defterlerinden
kalan eksiklerini tamamladığı için, saçlarımı daha düz olsun diye ütüyle
düzelttiği için , okul eteğimin pilileri düzgün olsun diye ütülemediği bana
öğrettiği için , saçlarımı sabahları bahçede güllerin önünde taradığı için çok
teşekkür ederim.
Gri üzerine
kırmızı yeşil ekoseli okul eteklerimiz, beyaz gömleğimiz, mavi ceketimiz ve
mavi kravatlarımız vardı. Annem ben okula başladığımda evin girişindeki holde
abimle ikimizin fotoğrafını çekmişti. Oda bizim gibi heyecanlıydı. Şimdi bunları
hatırlıyorum, yüreğim cız ediyor.
Ben büyüyordum.
Bir türlü ermeyi başaramadığım ergenliğin ilk yıllarında bunu sakinlikle
atlatabilen arkadaşlarım gibi olamadım.
Artık gönül
işleri de başlamıştı. Diğer sınıflardan kızlar gelip bizim sınıfta beni gözlediklerinde, okulun en yakışıklı kara oğlanının gönlünde idim. ama ne konuşmaya, ne
buluşmaya cesaretim vardı.
Zaten konuşabilen
buluşabilen kızlarla okul sonunda arkadaşlığı olmuştu. Benim böyle durumlara
alışık değil ve heyecanlı ayrıca kaprisli bir yapıya sahiptim.
Şişmanlıyor ve
kendimi çok çirkin hissediyordum. Ergenliğin verdiği bu kötü hisler keşke
kendini Elmonde’ nin Çocuk Kalbinde ve Jose
‘nin Güneşi Uyandıralımın da kendini yok etseydi ama olmadı.
Sadece yazım
çok iyiydi. Arkadaşlarıma ve öğretmenlerime akrostiş şiirler yazardım.
Kuddisi Bulut,
Selim Karaköse ve Turgut ….. Türkçe öğretmenlerimdi.
Kuddisi hoca bu yönümü keşfetmiş ve benim edebi yönümün iyi olduğunu söylemişti.
sanırım oda ; yanaklarımın şişkoluğundan , boyumun mikrofona yetişemediği
törende ,kimsenin ilgisini çekmeyen şiir dinletimden sonra vazgeçti. Ya da bendeki
erememiş azimsizliği görmüştü.
Nihat Emir, Şevket
Emir; hatırladığım matematik öğretmenlerim. Şevket hoca çok şeker bir adamdı. Bizi
liste sıramızla il kodlarıyla tahtaya kaldırırdı. Ben Gümüşhane olarak tahtaya
çıkardım.
Âdem Can;
resim öğretmenimiz, çok entelektüel ve çok yetenekli bir adamdı. sertbir yapısı
vardı.
Kemal Selçuk;
canım benim. Erzincanlı, kürt şivesiyle bize İngilizce yanında hayatı öğreten iyi
yürekli bir adamdı.
Ercelal Zeybel;
müzik öğretmenimizdi. Bir gün annem ağlayarak yüksek tepelere şarkısını
söylemişti. O kadar etkilenmişim ki koro seçmelerine o şarkıyla katılıp girme
hakkı elde etmiştim. İstiklal marşını tüm okula notalarıyla, vuruşlarıyla öğretip,
törenlerde, müthiş bir ahenk sağlamıştı. Ayrıca okulda yöremize ait türküler
kitabını bütün öğrencilerin katkılarıyla çıkarmayı sağlamıştı. Çok kibar bir
adamdı.
Muazzez Zeybel;
Ercelal beyin eşiydi. O da çok naif bir bayandı, sağlık dersimize girerdi. Tırnaklarımızı
nasıl keseceğimizi, ondan öğrendik. Vallahi bak ayak başparmağı, batma olmasın
diye kesinlikle yuvarlak kesilmiyor.
Gonca Gül
hanımın güzelliğini hatırlamayan var mı?
Mustafa Bal;
bu adam bize gerçekten dinimizin gerektiği 5 şartı öğretti. Tüm duaları ve 5
vakit namazı dersinde öğrendik. Dersten önce abdest alır, derste namaz
kılardık.
Kamil Yalaz;
tarım işi dersi öğretmeniydi. Biz onun dersinde her şeyi öğrendik. Kalorifer dairesinin
odunlarını taşıtırdı. Ya geldiğinde dışarıda börtü böcekle olurduk. Yaptıklarımızı
gocunduğum için yazmadım.
Şenay Çınargül;
Beden eğitimi öğretmenim. İlk köy sütünü pazarladığım öğretmendi ayrıca. Uzun
boylu sportmen ve çok güzel bir bayandı. Ayrıca mesleğini severek yaptığı her
halinden belliydi.
Nadan Yıldıran;
eğer bu okulun bir assolisti varsa oda Nadan hocadır. Bir yazıyı sadece ona
ayırmam gerekli olduğunu ama yeterli olmayacağını düşünüyorum. Yarın Nadan Hocadan
devam edelim.
Başka öğretmenlerimizi
veya Nadan hocayı hatırlayanlar yorum yapabilirler. Belki bir ilham olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder