11 Haziran 2015 Perşembe

OKUL YAZI DİZİSİ - 6

Eğer yaptığınız hatayı, söylediğiniz yalanı ve yanlışlarınızı yapmaya devam etmiyorsanız vicdanınız rahat olabilir. Vicdan denilen şeyin ise yüreğimizin ortasına oturan bir yumru olmadığını hakkaniyet olduğunu da unutmayın.
Ergen olmak, ergenliğe adım atmakta böyle bir şey. Zamanla davranışlarınızın ne kadar saçma olduğunu, olmayacak büyütülmeyecek şeyleri çok abarttığını fark ediyorsunuz. Tüm kaprislerim, bitmeyen isteklerim, yan gelip yattıklarım, annemin istediği gibi sakin bir kız evlat olamadığım için annemden özür diliyorum. Şimdi telefi etmek için bazen :) elimden geleni yapıyorum.
Bize sırf kitap okuma alışkanlığı kazandırabilmek için oturup, bizimle birlikte sayfa sayfa okuduğu için, o kadar işinin arasında bize güzel kat pastalar yaptığı için , benim tüm asiliklerime bir gün geçecek düşüncesiyle yaklaştığı için , gündüz kuşağında çıkan psikiyatristleri dinleyip üzerimizde  uyguladığı için, abimle ders defterlerinden kalan eksiklerini tamamladığı için, saçlarımı daha düz olsun diye ütüyle düzelttiği için , okul eteğimin pilileri düzgün olsun diye ütülemediği bana öğrettiği için , saçlarımı sabahları bahçede güllerin önünde taradığı için çok teşekkür ederim.
Gri üzerine kırmızı yeşil ekoseli okul eteklerimiz, beyaz gömleğimiz, mavi ceketimiz ve mavi kravatlarımız vardı. Annem ben okula başladığımda evin girişindeki holde abimle ikimizin fotoğrafını çekmişti. Oda bizim gibi heyecanlıydı. Şimdi bunları hatırlıyorum, yüreğim cız ediyor.
Ben büyüyordum. Bir türlü ermeyi başaramadığım ergenliğin ilk yıllarında bunu sakinlikle atlatabilen arkadaşlarım gibi olamadım.
Artık gönül işleri de başlamıştı. Diğer sınıflardan kızlar gelip bizim sınıfta beni gözlediklerinde, okulun en yakışıklı kara oğlanının gönlünde idim. ama ne konuşmaya, ne buluşmaya cesaretim vardı.
Zaten konuşabilen buluşabilen kızlarla okul sonunda arkadaşlığı olmuştu. Benim böyle durumlara alışık değil ve heyecanlı ayrıca kaprisli bir yapıya sahiptim.
Şişmanlıyor ve kendimi çok çirkin hissediyordum. Ergenliğin verdiği bu kötü hisler keşke kendini Elmonde’ nin Çocuk Kalbinde ve  Jose ‘nin Güneşi Uyandıralımın da kendini yok etseydi ama olmadı.
Sadece yazım çok iyiydi. Arkadaşlarıma ve öğretmenlerime akrostiş şiirler yazardım.
Kuddisi Bulut, Selim Karaköse ve Turgut  ….. Türkçe öğretmenlerimdi. Kuddisi hoca bu yönümü keşfetmiş ve benim edebi yönümün iyi olduğunu söylemişti. sanırım oda ; yanaklarımın şişkoluğundan , boyumun mikrofona yetişemediği törende ,kimsenin ilgisini çekmeyen şiir dinletimden sonra vazgeçti. Ya da bendeki erememiş azimsizliği görmüştü.
Nihat Emir, Şevket Emir; hatırladığım matematik öğretmenlerim. Şevket hoca çok şeker bir adamdı. Bizi liste sıramızla il kodlarıyla tahtaya kaldırırdı. Ben Gümüşhane olarak tahtaya çıkardım.
Âdem Can; resim öğretmenimiz, çok entelektüel ve çok yetenekli bir adamdı. sertbir yapısı vardı.
Kemal Selçuk; canım benim. Erzincanlı, kürt şivesiyle bize İngilizce yanında hayatı öğreten iyi yürekli bir adamdı.
Ercelal Zeybel; müzik öğretmenimizdi. Bir gün annem ağlayarak yüksek tepelere şarkısını söylemişti. O kadar etkilenmişim ki koro seçmelerine o şarkıyla katılıp girme hakkı elde etmiştim. İstiklal marşını tüm okula notalarıyla, vuruşlarıyla öğretip, törenlerde, müthiş bir ahenk sağlamıştı. Ayrıca okulda yöremize ait türküler kitabını bütün öğrencilerin katkılarıyla çıkarmayı sağlamıştı. Çok kibar bir adamdı.
Muazzez Zeybel; Ercelal beyin eşiydi. O da çok naif bir bayandı, sağlık dersimize girerdi. Tırnaklarımızı nasıl keseceğimizi, ondan öğrendik. Vallahi bak ayak başparmağı, batma olmasın diye kesinlikle yuvarlak kesilmiyor.
Gonca Gül hanımın güzelliğini hatırlamayan var mı?
Mustafa Bal; bu adam bize gerçekten dinimizin gerektiği 5 şartı öğretti. Tüm duaları ve 5 vakit namazı dersinde öğrendik. Dersten önce abdest alır, derste namaz kılardık.
Kamil Yalaz; tarım işi dersi öğretmeniydi. Biz onun dersinde her şeyi öğrendik. Kalorifer dairesinin odunlarını taşıtırdı. Ya geldiğinde dışarıda börtü böcekle olurduk. Yaptıklarımızı gocunduğum için yazmadım.
Şenay Çınargül; Beden eğitimi öğretmenim. İlk köy sütünü pazarladığım öğretmendi ayrıca. Uzun boylu sportmen ve çok güzel bir bayandı. Ayrıca mesleğini severek yaptığı her halinden belliydi.
Nadan Yıldıran; eğer bu okulun bir assolisti varsa oda Nadan hocadır. Bir yazıyı sadece ona ayırmam gerekli olduğunu ama yeterli olmayacağını düşünüyorum. Yarın Nadan Hocadan devam edelim.
Başka öğretmenlerimizi veya Nadan hocayı hatırlayanlar yorum yapabilirler. Belki bir ilham olur.





Hiç yorum yok: