21 Ağustos 2015 Cuma

21.08.2015 ERKENCİLER İÇİN

Gezi olayları sırasında Çetin Altan'ın bir yazısını okumuştum. Eskiden, insanların dünyanın bir ucunda olmuş bir olayın haberini ister yazılı olsun, ister farklı bir şekilde olsun haberdar olmaları için bir kaç günün geçmesi gerektiğinden bahsediyordu. Şimdi ise iyi ya da kötü olaylardan anından haberdar olabilmemizin hem yarar hem zararlarından bahsediyordu.
Bir bakıma doğru! Dört gündür köydeyiz. Düğün dernek eş dost ziyaret derken zaten görsel medyayı TV ile takip etmeyen biri olarak haliyle gündemden kopuğum. Sosyal medyaya girmek her şeyi öğrenmek için yeterli değil. Herkes bir yerden tutuyor meseleyi. Üzülenler, ağıt yakanlar, kahraman kesilenler, sosyal medyada şikâyetlerini dile getirenler.
Durum bu!
 Yine, yeniden şehit haberleriyle sarsılmış bir sosyal medya var. Yaşam devam ediyor. Kimileri doğuyor, kimileri ise hayatın yolunda ilerliyor... Hayat yine devam ediyor.
Tıpkı Afyon da koskoca mühimmat deposunun patlaması ve sonrasında devam etmesi gibi...
Her şeyin daha iyi ya da kötüye gideceğini bize zaman gösterecek. Bunları zamana bırakırken ise yaşadıklarımızı biz yaşamayıp asıl kahramanları biz olmadığımız için unutmaya mahkumuz.Mahkumiyetimiz; biz unutmaya devam ettikçe edecek.
Olanları gözden geçirirsek;
Seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz, ‘Hadi koalisyon kursunlar da görelim' diyen bir zihniyetin neye hâkim olduğunu az çok anlamalısınız. Görsel medyada durmadan, koalisyon hükümetlerinin, kavgalarından, siyasi ve ekonomik zararlarından bahsetmeleri boşuna değil.
Böyle düşünüyorum. Zaten bu siyasi gücü, sosyal medyada vatan, millet, hür irade diyerek, Elele nidalarıyla sağlamadılar mı? Peki, biz el ele yaşarken, siz neyi paylaşamıyorsunuz?
Biz milli irade isek; kardeşim sen iyisin tamamda, eksiklerin var. Bu eksiklerini düzelt. Senin eksiklerin bunlar. El birlik içinde bunun üstesinden gelin. Kürt komşumla, alevi arkadaşımla anlaşıyorum. Benim sorunum yok. Ben gibi düşünmeyenlere bunu anlamak ve özgür iradeyi desteklemek için bunu yapmalısın. Demedik mi?
Biz milletçe kardeşçe yaşayıp gidiyoruz... Sizin paylaşmadığınız ne? Ben söyleyeyim. Benim vatanım, haklarım, yaşam standartlarım, işim ve aşım...
Sizin paylaşamadığınız benim, benim gibi düşünenlerin emeği ve ekmeği...
Şimdi siz erken seçime giden yolunuzda, döktüğünüz kanları nasıl ödeyecekseniz ödeyin? Bu yolda beraber yürümeyi bile beceremediğiniz için hiç vermediğim desteğimi yine vermeyeceğim.

Kim ne yaparsa yapsın ben vermediğim 4 partiye desteği yine vermeyeceğim. Aklı olanda bunlar bir şey becermiyorlar deyip vermesin. Madem hür idare sensin idare etme! Seni bizsiz bir şey olmaz, her şeyi biz biliriz’e sürüklüyorlara inanma! ‘Peki, ne olacak?’ Deme. Ne bileceksin ki altının üstünden iyi olmayacağını?

Hiç yorum yok: