Gece 3 ‘te uyandığımda altımı ıslattım sandım. Artık
hamileliğimin son ayları olduğu için, vajinama baskı yaptığını düşündüm. Eşimin
yanına gittim sanırım doğum yapacağım dediğimde – bu saatte çocuk olmaz deyip uyudu.
Bende gidip duş aldım ve uyudum. Sabah kalktığımda yine altımı ıslatmıştım ne
oluyor ya dedim. Annem evde olduğu için kızım bu normal değil, doktora gidelim dedi.
Bende eşimin yanına gittim sanırım doğum yapacağım dedim. Oda yataktan kalkıp,
duşunu aldıktan ve kahvaltı ettikten sonra hastanenin yolunu tuttuk.
Kapıdaki yaşlı kadın neden geldiniz dediğinde; sekiz aylık
hamile olduğumu, suyumun geldiğini ve hafif ağrılarım olduğunu söyledim .-Geç
dedi. Geçip jinekoloji masasına hazırlandığım, ayaklarım vıcık vıcık poşun
içinde o odadan bu odaya ultrasona alındığım, sedyeden düşürüldüğüm ve anestezi
uzmanının annenin gözleri ne güzel bakalım bebeğin gözleri ne renk olacak
dedikten sonrasını hatırlamıyorum.
Kendime geldiğimde; ayaklarım üşüyor, karnımdaki kum torbası
canımı yakıyor, çenem titriyordu. Üşüyordum, çok üşüyordum.1 saat sonra onu
kucağıma verdiler. Gözlerini açamıyor, ağzı ile bir şeyler arıyordu. Ve ilk
sütümü verdim ,arandığı şeyin ne olduğunu biliyormuş gibi göğsüme yapıştı.
Şimdi o günün ardından tam 7 yıl geçti. Bir zamanlar göğsüme
yapışan bu güzel kız; kalem tutuyor, yazıyor, çiziyor ve ev işlerinde bana
yardım ediyor.
Canım kızım iyi ki doğdun, iyi ki hayatımıza girdin.
2 yorum:
hoşgelmiş sıla sağlıklı mutlu olsun hep ama hep yanıbaşınızda olsun
Sağolun , çok teşekkür ederim.
Yorum Gönder