alıntıdır |
Kızım yılsonu doğumlu. Şanslı mı? Şansız mı? Ben bu konu da hala bir
fikre sahip değilim.
Bu konu da epey araştırma yapmış, kafa patlaşmış, eğitimciler ve
idarecilerle çatışmış bir anne olarak deneyimlerim burada ve burada
2005 Ocak ayında doğması gereken kızım aralık ayında babasının hadi artık
kızım dünyaya gel de görelim seni demesiyle, aynı gecenin sabahında dünyaya geldi.
Başlarda yılsonu doğumlu olmasının ne zararı veya yararı olduğunu düşünmesek te
ilkokul çağına gelen kızım için başlama yaşı benim için gerçekten çok kafa
karıştırıcı bir hale geldi.
Şimdiki eğitim sistemine göre 72 ayını dolduran bir çocuk ilköğretime
başlıyor. Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirdiğini söyleyen sistem iş başa
düşünce bazı illerde zorunlu olduğunu söylüyor. Okul öncesi eğitime başlayan
çocuk için cebinizde; okul aidatı, kayıt, kırtasiye masrafı bla bla için minimum 1000 TL
niz olmalı . Yani oturduğumuz semtin en basit okulu için etütlü okulları
hiç hesaplamıyorum bile.
Sistemin dediğine göre 72 ayını dolduran çocuk ilköğretime başlayabilir.
Benim kızımın durumundan yola çıkarsak, 2011 yılının aralık ayında 72 ayını
dolduruyor. Yani ilköğretime 69. ayında ilköğretime başlıyor. Yeni doğmuş bir
bebekle 3 aylık bir bebek arasında hiç mi fark yok.
Yaptığım bir araştırmaya göre Türkiye de doğan çocukların %60 -70 i yılın ilk aylarında doğuyor. Böyle
olunca da sizin çocuğunuzun diğer çocuklardan 9 ay küçük oluyor. Bu da bence
çok büyük bir fark.
Avrupa da sistem o yılın ağustos 15 ine kadar doğan çocuklar; o yıl ki
eğitim öğretim dönemin de okula başlıyor ve her çocuğa mutlaka okul olgunluğu
testi yapılıyor.
Okul olgunluğu testi bakınız bu yazım da
Şimdi yeni öngörülen ve tartışılan 4+4+4 sistemine göre artık
çocuklarımız 60 ayını doldurduğu yılda ilköğretime başlayacak, ayına gününe bakılmayacak.
Okul öncesi eğitim konusunda henüz öngörülmüş bir yol yok. Çocuklar 4. Sınıftan
sonra orta öğretimde bölüm seçebilecekler. Lisede tekrar dal değişikliği
yapabilecekler. Ara eleman nasıl yetiştirecekleri konusunda soruları olanlara
ise yani lise mezunu ara eleman olmayacak. Büyük ihtimalle artık herkes
önlisans a rahat yerleşebilecek ve kendi branşından seçim yapacaklara
yerleştirme için öncelik tanınacaktır. .
Bu sistem böyle tamam da acaba; dershane sistemi devam edecek mi? ya da
çocuklarımız yine ödevlerle, çalışma kitaplarıyla boğuşmaya devam edecek mi?
Okul öncesi eğitimde okuyan bir çocuğu olan, çalışan bir anne olarak soruyorum;
sürekli değişen bu sisteme ben nasıl adapte olup bilinçleneceğim, ödevlerin
test kitaplarının altında bende ezilecek miyim?
Sesimi duyan var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder