23 Temmuz 2015 Perşembe

SORULMAYAN CEVAPLAR

Bir zamanlar bloglar da mimlemek diye bir şey vardı. Blog arkadaşları kendi aralarında birbirlerini mimler ve o mimlere cevap verilirdi. Bir nevi blog röportajı gibi bir şeydi. Zaten bir zamanlar bloglar ne nasıl yapılırı anlatılırken, şimdilerde satış ve reklam amaçlı kullanılıyor.
Kimse beni okumadığı, merak etmediği için bende kendime sorulmayan sorulara cevap yazmaya karar verdim. Az sonra okuyacağınız sorular tamamen olağan bir biçimde ilerleyecek.
Sorulmayan soruların cevapları
Neden yazıyorsunuz?
Konuşmayı çok severim. Meraklı bir yapım var. bir zamanlar çok konuşurken baktım kimse dinlemiyor bende yazmaya karar verdim. Şimdide insanlar okumayı sevmiyor. okusalarda canları tepki vermek istemiyor.
Nasıl yazıyorsunuz?
Canım istediğinde… Kış aylarında depresif olurum. daha çok okur ve defterlerime yazarım. Aklıma bir şey geldiğinde yazacağım bir defterim ya da not kâğıdım mutlaka çantamda durur. Kalemimde. Bunun yatak ucu versiyonunu daha beceremedim.
En çok nelerden yazıyorsunuz?
Gündem, günce ve geçmiş… Özlemlerim, hissettiklerim. Doğru kelimeleri birleştirirsem doğru cümleler oluşturmaktan zevk alıyorum. Yazmak için bir sebep aramıyorum. Çevremde gördüğüm, etkilendiğim her şey hakkında yazabiliyorum. Sadece bir kelime çağrışımı da etkileyebiliyor bazen…
Ne zamandan beri yazıyorsunuz?
Bilmiyorum. İlkokulda hatıra ve anket defterleri tutmuşum. Ortaokulda akrostiş şiirler yazmışım. Lisede günlüklere dönmüş. Ayrıntıları not düşmek gibi bir takıntım var. En çok lisede yazdığım güncelerimin bir kısmını yaktığım için üzgünüm. Başkasına duygularımı hissettiklerimi anlattığım için kendime kızmıştım. Ve onlar yanarken kendimi affetmiştim. Gençlik işte… Şimdilerde ellerime kızıyorum. Ama aynı ellerde yazmamı sağlıyor…
Yazmaya nasıl başladınız?
Defterlerim ve güncelerim hala duruyor. Bunların içine yazdığım mektupları hiç katmıyorum. Hep yazardım ve yazmayı çok severdim. Erkek kardeşim blog tutmamı evden çalışarak para kazanacağımı söylediğinde, bunu para için yapabileceğimi düşünmedim. Belki de o dönemler cesaretim yoktu. Şimdi hala reklam amaçlı değil de düşünce ve anı yazılarımı yazıyorum. Sonu nereye varacak bilmiyorum.

Hiç kitap yazmayı düşündünüz mü?
Düşünmeden eyleme geçtim. Karakterim ve elli beş sayfam vardı. Öykü bitirme cesaretimi bulamadım. Karakter de, yazılarda kül oldu. Neden oldu bilmiyorum. Ama Sait Faik de bu soruyu çok soruyormuş. “Neden yazıyorum “ sorusu tam bir depresyon sebebi, bunu atlatmak ise bana göre çok zor. Belki de olması gereken bu olabilir, bilemiyorum.

Yazılarınızı başkalarının okuması sizi nasıl etkiliyor?

Hiç etkilemiyor. Çünkü insanlar okusalar da tepki vermiyorlar. Beğenilerini dile getirmeyi ya beceremiyorlar ya da başkalarını beğendiklerini yada beğenmediklerini söyleyebilecek cesarete sahip değiller. Aslında beklide alışmak ile ilgili olabilir. En yakın arkadaşım geçenlerde okumadığını itiraf edince bunun kanıksamak olduğunu düşündüm. Hâlbuki ufak bir işaret bile emek vermiş birine saygıdır. Bazen eşimle  ve kızımla çektirdiğim bir fotoğrafım kadar beğeni almıyor yazılarım.görsellik daha çabuk kavranıyor sanırım . Okuyucunun yorumlara dökmek için vakit yok.

Geçmişle olan bağınızı neden koparamıyorsunuz?
Geçmişle günü sentezliyorum aslında. Birde şöyle düşünüyorum. Ninem dedem kim varsa ailede yaşlılar hepsinin söylediğiyle şimdisi aynı. Onların yaşadığı zorlukları görmeden yaşayıp hayatı daha çabuk kavradık sanki ama onların değerleri, değer verdikleri ile şimdi olması gereken bence aynı…

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Sorulmayan soruları cevapladığım için teşekkür ederim. Bu yazıyı sonuna kadar okumuş olanların tepkilerini görmek isterdim. Her şekilde yazmış olduklarımın yorumlarına açığım. Eleştiri ve beğeni görmek kendini beğenmek ya da tatmin olma duygusu değil, mutluluk verici ve teşvik edici bir durum. Bu yüzden çok önemsiyorum.







3 yorum:

Adsız dedi ki...

Bayanpüskülü okuyorum çünkü ; yalın bir dil kullanır, bizim benim senin yaşadıklarını yazar , yazılarınıdaki kişilere verdiği takma isimleri severim.Anılarını kıskanarak okurum benim hiç anım yok mu acaba????? sorusunu püskülü okuduktan sonra karar verdim ; yazmaya devam medide okumaya devam edecek

bayanpüskül dedi ki...

madem buradan yorum yapılıyor bakalım cevap okunacak mı ?Medii seninde anın ve yazıların var yazmalısın.

Adsız dedi ki...

anılar ve yazılarmı senin yazdıklarını okuduğum zaman yok gibi geliyor, bir köy evinde yaşadığın köyde büyüdüğün , çok kalabalık bir ailen oldduğu için dedeler nineler olduğu için hiç tanımadığın bir şehre geldiğin için şanlısın sanırım bende bir şehir değişikliği yapmalıyım o zaman ardımda bıraktığım bir sürü şey olduğunu görebilir ve şiir yazabilir ben şiirleri çok severim