28 Ocak 2013 Pazartesi

İLK YARI YIL RAPORU


Yedi ya da sekiz yaşlarında idim. Babam'ın eski tip mavi burunlu tepesinde büyük erkek kardeşimin isminin yazılı olduğu bir kömür kamyonu vardı.
Kamyonla anneanne veya teyzemlere giderken çekirdek ailemiz sıkış tepiş içinde otururdu. Önce ilçenin içine giren babam ilk kavşaktan sapar ve dış yola çıkardı.
Hep döndüğümüz o kavşağın solunda kocaman bir tabela asılıydı. Satılık bina yazan kısmını okumuştum ama nedense üstündeki yazıyı bir türlü sökemiyordum. İlk geçişte ''müs' ü ''söktüm 2. Geçişte ''ta 'yı'' 3. De ''kil 'i '' ve en sonunda birleştirdim. Müs- ta- kil  evet ama ne demekti onu anlamamıştım. Her geçişte okumaya ve anlamaya çalıştım acaba yanlış mı okuyordum bilemedim. Sekizinci veya dokuzuncu geçişte yani üstünden sanırım bir yıl geçmişti, anneme;
-          Anne müstakil ne demek?
Diye sordum.
Annem tek katlı bina anlamına geldiğini söyledi ve ben artık okuduğum kelimenin anlamı olduğunu bulmuştum. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam.
Şimdi benim kızım 7 yaşında.
Eline geçen bütün kâğıt parçalarını, TV de gördüğü yazıları, yolda gördüğü bütün harfleri ve kelimeleri sökmeye çalışıyor.
Dedesini görmeye gittiğimizde ‘’oto park tabelasının ‘’oto ‘’kısmını okudu ve çok heyecanlı idi.
Aynı heyecanı bende yaşıyorum.
Bu heyecan bazen yerini strese bazen ilgisizliğe bırakıyor. Akşamları evimizde ders kaosu yaşanıyor. Kelimeleri ezberleyen kızıma öfkelenerek ve sinirlenerek geçiyor.
Hani öyle güllük gülistanlık değil.
Ders yapmak istemiyor, erken uyumak istediğinde dersler bitmiyor, dersler bittiğinde erken uyumak istemiyor.
Bir gün anneaaaa bu nasıl demediği, her dakika bildiği şeyi tekrar tekrar göstermemi istemediği gün yok. e bende yemek yapayım, bulaşık yıkayayım, kitap okuyayım derken ne ona ne kendime vakit ayırabiliyorum.
Böyle sinir, stres ile kah ağlayıp kah gülerek geçirdik yarıyılı. Hani benim yanlışlarımda yok değil. Birgün matematikten sıralama ödevini sıralamadan gönderdim. Sayıları olduğu gibi altına yazdı ve gitti.
Kırmızı kalemle çizilmiş koca bir soru işareti ile geri geldi. Ertesi gün düzeltip gönderdik.
Bir gün''İ ''harfini anne yanlış yaptırıyorsun demesine rağmen benden iyi mi bileceksin diyerek ters yaparak gönderdim.
Sonuç; kırmızı kalemle çizilmiş koca bir soru işareti ve düzgün yapılmış ''İ'' ile ödev geri geldi.
İŞTE BİLMİŞ ANNENİN TERS ''İ'' LERİ
Çok şükür başka ödev hatamız da olmadı.
Ama dönemin son bombası bizim evde şöyle gelişti. Okulda süt içebilmesi için onay formu gönderdiler. Geçen yıl izin vermemiştim ama bu yıl istersen içebilirsin çünkü beslenmende kutu süt koyuyoruz dedim. Sen kararını ver ona göre onaylayacağım dedim. Cevabı aynen şöyle idi;
-          Anne zaten piyasadaki sütler çok iyi bir şey olabileceğini zannetmiyorum.
Cemo ile ikimiz bu kararını saygı ile gülerek karşıladık.
Bizim için 2012-2013 yılı eğitim öğretim 1. Yarıyılı gülerek, ağlayarak, sinirlenerek, sevinerek ve birçok yazıyı çözmeye, tabelaları okumaya çalışarak geçti.
Karnesini alan kızım şimdi 2. Döneme hazırlanıyor. Anne çok ders çalışmak istiyorum diyor.
Sonuna kadar umarım böyle gider hep derslerini çalışır, artık kelimeleri ezberlemekten vazgeçer.
Kelimeleri ezbere olmadan okumaya çalışırken ağzının girdiği değişik şekillere, akşamları evdeki ders yapma , yemek hazırlama ,TV yi açan eşe bağırma , TV yi bırakıp Bilgisayara giden  oda olmayınca telefonla oynamaya başlayan evin erkeğine bir türlü laf anlatamama durumuna , ortalık toplama kaosuna daha fazla dayanamayıp cinnet geçirebilirim.

Hiç yorum yok: