16 Ocak 2013 Çarşamba

3 KİŞİLİK ZEKA SORUSU ...

alıntı

Tamı tamına 3154 gün yani 9 yıl 2 ay 13 gündür İstanbul’un göbeği, dünyanın her köşesinden insanların görmek için geldiği ve birçok insan için İstanbul ’a ilk adım attığı bu semtte ;özel bir klinikte her şeye maydanoz veya burnunu bir işe sokmadan duramayan bir eleman olarak çalışıyorum.
Kâh öyle kâh böyle iyi kötü günlerimiz, acı tatlı anılarımız oldu burada. Artık daha kalıplaşmış ve aile gibi ilişkilerimiz var. Sanırım bu kalıbı da ben, Gacet, Örtger, Karlos ve hacı oluşturuyoruz çünkü yıllardır tek değişmeyen çalışanlar biziz.
Dr Gacet sakin, ne istediğini bilen ve karşısındakine her işi yaptırabilen biri. Her gün 9.00 da bizimle işe başlar ve16:00 a kadar non stop çalışır. Onunla çalışırken canınız sıkılmaz, ne istiyor ne söylüyor bilirsiniz. Bazen beyin hızına yetişemiyor olsam da, mutlu mesut çalışıyoruz.
Dr Örtger ise obsesif kişiliğinin yanında sinirli ama kalbindeki ağzında olan biri.12.00-18.00 arası çalışır Genellikle içindekini dışına vurur hemen. Sabırsızdır tahammülü zordur. Takıntıları vardır. Ufak tefek şeylere kızabilme yeteneğine sahip ama aslında derdinin başka bir şey olduğunu anlamamakta imkânsız.
Kapıdan girip sessizce günaydın derse hazırlıklı olmak gerekiyor. Önce tabela ışıklarını kontrol eder sonra protokol defterlerini yine bir şey bulamamış ise zaten sinir bozabilecek basit bir şey bulabilecek yapıya sahip olduğu için herkes sessizce yanından uzaklaşır. Olan yanında kalan bana yani püsküle olur benim kaçacak bir odam olmadığı için kliniğin göbeğindeki masada o günkü ruh halime bağlı olarak tavır alırım. Aslında bazı şeyleri idare etmem gerekiyor diye kulak arkası ettiğimde oluyor ama bazen bende heyyyt nidalarıyla karşı çıkabiliyorum. Eh işte kızıyor vuruyor ama seviyoruz birbirimizi. Benim belki de bazı çıkışları ve hoş görüşlerim huylarını babama benzettiğim için olabilir.
Geçtiğimiz Perşembe akşamı her zaman ki gibi işlerimi bitirdiğim halde klinikte takıldım. Önce bir personel, sonra diğer personel onlardan sonrada Örtger çıktı. Ben birkaç iş daha halledip hazırlanıp çıktım. Çıkarken merdiven başında peçeteler, çikolata kâğıtları birçok çöp birikmişti. Şimdi sorularımı sorabilirim sanırım.
Birinci personel çıktı görmedi.
İkinci personel çıktı görmedi.
Örtger yani patron çıktı görmedi.
Ben nasıl gördüm?
Ben kapıdan çıkarken temizleyip bıraktım.
Önce dedim ki belki ben çıkana kadar olmuştur, onlar çıktıktan sonra biri bir poşet çöp atıp gitmiş gibi yâda rüzgâr getirdi diye düşündüm ama kamera kayıtlarında her şey apaçık belli üstünden basıp gidilmiş çöplerin.
Namı diyar obsesif Örtger her şey dikkat eder ama bunu gözden kaçırmış. Sonra bağırır çok rahatsın şudur budur diye…
Neyse Örtger beni çağırıyor ben bir gideyim gene Num Lock tuşunu kapatmış neler oluyor bilgisayara diye kızıp duruyor. Siz siz olun çevreninizi temiz tutun aslan yattığı yerden belli olur sözü boşuna denmemiştir.

Hiç yorum yok: