2003 yılın da evlenerek ayrıldım köyümden. Köyümüz 90 haneli
sıcacık insanların bulunduğu, dedikoduların etrafında döndüğü bir köydü, küçük köylerde,
kasabalardaki küçük insanlar küçük olayları güzelce dedikoduya çevirebilirler zaten
değil mi?
Bende bu köyden çıkıp gelmiştim. İlk falsomu kayınvalidemin
arkadaşı olduğunu söyleyen yaşlı teyzeyi eve alarak vermiştim. Annemden güzel
bir laf işittim. Kızım sen nasıl alırsın eve hırlımı hırsız mı belli değil. Ya başına
bir şey gelseydi taze gelinsin güzelsin altın inci mafyası bile olabilir v.s
v.s devam etti gitti. Kadının hiçte öyle katil, mafya gibi bir hali yoktu valla,
gayet aklı başında yaşlı başlı bir teyzeydi ama ben zılgıtı yemiştim bir kere.
İşe başladığımda da saflıklarım devam etti. Ama şu
tırnakçılara veya kalpazanlara karşı gözümü dört açmıştım. Tek yanlışım ki buna
bence yanlış denmez her doğruyu söylememdi. Bir şey oldumu hemen atlardım
doğrusunu söylerdim. Dr.Gacet bir keresinde her doğru her zaman söylenmez diye
uyarmıştı ama bu benim kişiliğimde olan bir şeydi. Kolay yalan söyleyemem,
söylediğimde zaten yanaklarımdaki kırmızılıklar beni ele verir.
Bir keresinde bir iş arkadaşım, evlenen arkadaşına düğün
hediyesi olarak bilezik almış. sevine sevine bana bak nasıl püskül demişti. Bende
bu kadar iyi arkadaşa göre çok ince bir hediye ben beğenmedim demiştim. 2 hafta
boyunca benle konuşmadı napim ama bu gerçek ben öyle düşünüyorum ne düşündüğümün
önemi yok mu? YANİ.
İnsanlar sana fikrini soruyorlar söyleyince de hoşlarına
gitmediğinde küsüyorlar bence sorun bende değil. Ne istediğini bilmeyen
insanlar da.
Geçen gün abim bana çok sertsin hatta diktatörsün dedi. Bir
de üstüne arkadaşım sert bir mızacın var deyince afalladım doğrusu. Ben
gerçekten onların düşündükleri gibi düşünmüyorum. Ben sert değil net bir
insanım varsa var yoksa yok aksa ak karaysa kara. Ama işte millet illa diyor ki
kardeşim benim istediğimi söyle, düşün. O zaman ne anlamı var ki düşünmemin sen
söyle ne diyeceğimi, söyleyeyim dimi ama.
Buradakilere, hastalara karşı gayet nazik, yumuşak olduğumu düşünüyorum.
Tek yaptığım terslik dürüstlüğüne inanmadığım; hani acil bir durum oldu paramız
yoktu, yada ben getiririm siz yapın gibi yapacaklarını geniş zaman yayan
insanlara asla inanmamak ve kapıyı göstermek. Tabii ki benimde yumuşacık bir
yüreğim yok ama gerçekten temiz bir yüreğim var.
Bir kez daha söylüyorum; ‘’BEN SERT DEĞİL, NET BİR İNSANIM’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder