KÖYÜM
Az
önce öz halamın oğlu Yılmaz dayıma benzeyen bir hasta geldi. Konuşması tavırları
nasılda ona benziyordu. En çok kandiller ve bayramlarda sızlıyor burnumun direği.
Köyü özlediğimi akrabalarımın özlemini tekrar hatırlıyorum.
Biliyorum
artık, her gün bir gün geri döneceğimi düşünmekten vazgeçtim. Özlem hiçbir
zaman geçmiyor. Özlüyorum, kandilde pişen gödeklerin köyü saran kokusunu, sabah
uyandığımda çiğ düşmüş yaprakları, annemin mor salkımlı çiçeğini, Şafaklar
sülalesinin görünen kocaman çınar ağacını, sabah hayvanlarını güdmeye giden
insanların seslerini, annemin bahçeye indiği ve benim gidip çağırdığım geri
gelmeyecek günleri çok özlüyorum.
Süt götürenlerin
arabalarının tıngırtılarını, birbiriyle selamlaşan komşuların seslerini çok
özlüyorum. Yazdıkça için cız ediyor.
Keşke
yaşlanmadan, memleketim mahvolmadan dönebilsem ve durmadan şehre göç veren, hergün
sanayileşme ile mahvolan memleketim için bir şeyler yapabilsem.
Çok özledim
tüm yeniçeri köyünü, herkesi sevgiyle kucaklıyor ve öpüyorum
Kandiliniz
mübarek olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder