3 Eylül 2014 Çarşamba

Eylül

Eylüle selam verelim.
Eylülde kim?
Herkesin bildiği gibi bir yaprak dökümüne az kala, güneşin akşam serinliklerinde yerini bıraktığı, ince hırkaların sevildiği, giyildiği aylardan Eylül…
Ben bu günleri daha önce de yaşamıştım. O son günde “keşke” ile başlayan nice cümleler etmiştim. Keşkeleri hep sevdim ben, o keşkelerle yaşadım. Keşkelerini anlatanları ise hep dinledim. dinlemeyi severim, keşkelerim ile yaşamayı da öğrendim.
Benim asıl sorun. ne yapacağını bilen ama yapmaya cesareti olmayan ben. Nice yıllar sonra yine sadece kendi korkularımla değil başkalarının korkularıyla korkuyorum. İçimdeki nedensiz karamsarlık, kararsızlık, acımasızlık, beceriksizlik, edepsizlik, aidiyetsizlik, doyumsuzluk ve bir çok sebepsizlik bunları doğuran büyüten ve erdiremeyen benim!
Hepsi benim hayatım.
Cemo korkuyor, Cimcime istemiyor, ben istiyorum ama kahrolsun Atatürk resimli kağıt parçaları. Birde bir türlü olacağına inanmayıp sana güvenmeyen maaş mimarları.
5 eylüle az kaldı. benim kazandığım okulun kayıt gününe kalan sadece 2 gün . burada dediğim gibi günün püskül’ü çok cesaretli ve azimli değil. kendimi her şekilde kabul ettiğim günler devam ediyor. Ne olursa olsun beni üzen, değer vermeyen insanlardan uzak durmayı başardım. kendimi olduğum gibi yanlışlarım ve keşkelerimle kabul ettim. Beni benden nefret ettiren bütün saygısızlardan ise uzaklaştım. keşif zamanı onlar olmadan daha eğlenceli idi. Başkalarını sırtına yük olmayı kendine hedef seçip, insan kullanabilme yetisine sahip insanların karaktersiz sözleri ve davranışlarını istemiyorum hayatımda. bu tipleri için ne sevgini nede zamanını harcamamalısın. Keşkelerin Püskülünden daimi tavsiye.
Yine konu değişti. beni rahatlatan aslında satırlar. işte ben bu cümlelerin noktalarını, virgüllerini ve ünlemsiz ciddiyetlerini seviyorum.
Kalan neyse içimde kalıversin. Olmayacak bu okul işi de. Nedeni ise bildiğin Atatürklü kağıt parçaları, evde olan bir bebe, olmayan bir baba. Olsun be Püskül zamanında ilacı bu keşkeler. Varsın aksın ömür bir avuç toprak için yalan olsun bu dünya! Var sen sağlıkla sıhhatle yaşa …



1 yorum:

Adsız dedi ki...

Pişmanlıklar işte bir iki ay sonra iyiki yapmamışım diyeceksin ama 2 yıl sonra off keşke herşeyi göze alıp yapsa idin diyeceksin . Çünkü hayat değişecek koşulların daha iyi olacak cimcime büyüyecek ve sana o kadar az ihtiyacı olacak ki hayat içte o an ne yapsam diye düşünüp boşver dedğin şeye aradan bir iki yıl geçince keşke diyorsun işte bu keşke o an değil aradan zaman geçince ortaya çıkıyor çünkü herşey değişiyor.Bu keşkeler hep olacak hayatımızda yaptığımız şeyden pişman olma anında da yaptığımız şeyden pişman olma anında da ahh bu keşkeler keşke hiç olmasalar sevgi ile mutluluk ile kal ama hep keşkesiz kal emi :)