15 Eylül 2014 Pazartesi

Geçip Giden

Mutluluğun geçici, hüzünlerin ise kalıcı olacağını düşündüğüm günlerdeyim. Böyle düşünmeye mutsuzluk diyebilir miyiz? Ya da karamsarlık diyelim. Karalı grili bulutların, başımda dolaştığı, hatıralarıma yağmurların yağdığı günler…
Geçip giden günlerin…
Herkes gibi, herkes kadar anne olduğunu bilmek yeter artar ama bu içimdeki yetersiz annelik duygusu canıma tak diyor bazen. Ve ne oluyorsa oluyor, rüzgarlar esiyor, fırtınalar kopuyor yüreğimde, beynimde, kelimelerim de ve ben tepe taklak oluyorum.
Bunun psikiyatride bir adı vardır. Depreşemeyen depresyonlumu oluyorum yoksa her kadarım bende ama herkes gibi dış sessizliğim ve iç sessizliğim yok. Derdim kendimle aslında kimseye yok hacetim.
Sabah kızımı okula bırakırken her anne kadar bende heyecanlıydım. Bu “her” kısmını bu aralar abarttığım doğrudur. Bu abartıyı yapmamın sebebi konuştuğum ve paylaşımlarda bulunabildiğim hemcinsleriminde, yaşadığımız aynı olayda benim gibi hissettikleri halde benim kadar dile getirmedikleri fark etmem.
Ne kadar çabuk büyüdüğünü, bu günlerin asla geri gelmeyeceğini bildiğim halde kırgınlık ve kızgınlık yarattığım için gün be gün pişmanlıklarımın arttığını, istediğin çekçekli çantanın aslında çok kullanışsız olduğunu ama almış olmayı çok istediğimi yazacaktım. Beğendiğin arkadaşlarının aslında senden hiçbir farkı olmadığını biliyor olman için neler vermezdim. İçindeki kararsızlığı, aceleciliği de ben doğurdum aslında ve sana yetemediğim, duygusu içimde hiçbir zaman bitmeyecek!

Günler geçip gidecek, her gün , bir çok şey değişecek …Değişenler isteklerin , taleplerin , iç çekişlerin ve bir çok sayamadığım şey olacak .Benim içimdeki yetmeyen anne duygusu hiç bitmeyecek .

Hiç yorum yok: