Başlık kadar ilginçti okuduğum kitaplar. Bu kitapların yorumunu yapmak için 6 ay kadar beklemiş olmamda sanırım tembellik. Ayrıntıya girmeden anlatacağım, hissettiklerim birkaç kelimeden ibaret olacak .Bazen keşke daha çok kitap okusam, sadece kitap okusam, bütün kitapları okusam diyorum. Bu şartlarda bu mümkün değil gibi gözüküyor.Kitap eleştirisi ve yorumu yapma konusunda deneyimim yok. Burada yazdıklarım aklımda kalanlar, etkileyenler ve hissettiklerim.Yorum ve eleştiri konusunda çok iyi bloglar var . bende bir çok kitabı okumadan önce veya sonra mutlaka bakarım. Diğer okuyucularda benim gibi hissetmişler mi? Hangi satırları beğenmişler? Benim için merak konusudur.Bu üç limonlu kitabı ardı ardına tesadüfen okudum.
LİMONLU PASTANIN SIRA DIŞI HÜZNÜ
Kitabı alırken çok büyük hayaller kurmuştum. Yani çok akıcı olacağını beni hayallere gömeceğini falan ama o kadar etkilenmedim. Demek istediğim akıcı, değişik, etkileyici cümleler beklemiştim. Okuduğum kitapların, satırlarında, bazı cümlelerinde kendimi bulurum.Annesinin yaptığı limonlu pastadan sonra yediği yiyeceklerin mutlu mu, mutsuz mu Olduğunu nerelerde nasıl yetiştirildiğini tahmin edebilen Rose’ un hikâyesi olan bu kitap ayrıca aile ilişkililerini de irdeliyor. daha büyük bir heyecan bekliyordum özellikle erkek kardeşiyle ilgili olan kısımlarda.çünkü çok zeki ve asosyal olan erkek kardeşinin mucizevi bir olayı var kitapta . bu da okumayı düşünenlere bir merak uyandırıcı bir özellik olsun .:)Bu kitabı okurken de okuduktan sonrada bizim evde; Cimcime ile değişik diyaloglarımız oldu. Mesela yemek sırasında, acaba bu tavuk nasıl bir çiftlikte yetişmiştir? Arkadaşları ne renktir? Bu pırasayı toplayan kişi ne düşünmüştür gibi sorular sormuştum. Cimcime daha sonra her yemekte bunları soruyor değişik cevaplar veriyorduk. Hayal gücü geliştirme çabaları yani…
LİMON AĞACI
Kitabın yorumlarını okuduğumda, Ortadoğu’da büyük bir aşk hikâyesi diye beklemiştim. Bence kronolojik verilerin çok olduğu kitap; Ortadoğu da yaşanan İsrail’in İsrail olma, Filistin’in Filistin olarak kalabilme savaşını anlatıyor. Suriye’deki iç savaşın başladığı dönemlerde okumuş olmamda tamamen tesadüftü. bu çaresizliği, acımasızlığı daha önce bu kitapta hissetmiştim. Her iki tarafında ezilen olması ama bir tarafın arkasındaki gücü, diğer tarafın ise, yaşadığı derin acılar la hakkını istemesi bana etkileyici geldi.
Bu kitabı kliniğe gelen, hemşire arkadaş okurken gördüm limon kitaplarının ardından gelmesi mi? yoksa kitap okuma hevesim mi? Bilemiyorum. Arkadaşa bu kitap nasıl? Bende okuyabilir miyim? Dediğimde hemen verdi. Okumaktan sıkıldığını söyledi. Kitabın arka kapağında “Dikkat: Bu kitap yıkıcı bir derinlik barındırmaktadır.” diyordu.En çok dikkatimi çeken, acılarla ilgili yazılan kitapların bir şekilde limon ile bağdaştırılmış olması. Yıkıcı bir derinlik değil ama ayrıntı ve içerik açısından kurulan cümleler hoşuma gitti. Akıcılığı konusunda bir şey diyemem. limon yapraklarının kokusu deyince bir limon ağacıyla bağdaştırmıştım önce ama limon ağacının yapraklarının bulunduğu hikayelerden çok başka içeriğe sahip bir kitaptı.Ve 3 limon, 3 kitap, 3,limonlu, kitap bitti. Bol okumalı, karıştırmalı, araştırmalı günler dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder