20 Kasım 2013 Çarşamba

Tarih ve Bağlangıç

Okuldan çıkıp köy otobüsünü, mavi önlüğümle beklediğim günlerdi. Adına  durak denmeyen sadece köy minibüslerinin geçtiği yöndeki kaldırım vardı. Bu kaldırımın hemen kenarındaki  dükkanda ; balık malzemeleri satılırdı.
Balık ağları ile süslenmiş vitrininde, birkaç olta ve misina dururdu. Bir gün vitrine baktığımda yukarıya asılmış bağlamalar gördüm. bu bağlamaların içinde en küçük olanı dikkatimi çekmişti. Bende küçüktüm bağlamada küçüktü. İşte o zaman bu müzik aletinin benim olmasını çok istemiştim ,tek etkileyen yanı küçük olması , birde müzik aleti olması idi.
Gelip gittiğim, otobüs bekleyip kaçırdığım günlerde, Sazcı Hasan adı beynime kazınmıştı. Oto tamircileri, garaj ve birkaç satıcının küçük dükkânlarının arasından Sazcı Hasanın vitrini benim için ayrı bir dünya olmuştu.
4. sınıf karnemi alıp teşekkür belgemle eve gelmiştim hava çok soğuktu babam küçük odanın sobasının kenarında oturuyordu. Herkese teşekkür belgemi göstererek gelmiştim. Köyden ilçeye okumak için gittiğim ilk yılda teşekkür almıştım ve sanırım annem babam ve dedemin benden pek ümidi yoktu. Kapıyı hızla açıp odanın kapısına yöneldim ve elimdeki belgeyi sallayarak baaak kızına gördün mü dedim. Babamın ifadelerini net hatırlamıyorum ama sevinmişti ve o gün bana bağlama alacağına dair tutmayacağı bir söz verdi.sonra keşke anneme sarılsaydım da söz verdirseydim dediğim koca bir 18 yıl geçti…
Bu anlattıklarım Cimcime ye gitar almak için gittiğimiz müzik evinde aklımdan film şeridi gibi geçen hatıralarımdı. Bir bir kapılarını açıp, selam verdiğim anılarımdı hepsi. Neden neden olmasın dedim kendime Belki Sazcı Hasan’daki küçük bağlama değil ama ufak bir başlangıç için bir şeyler yapabilirim diye düşündüm. Düşünmekle yetinmeyip, başlangıç için bir bağlama aldım kendime.
Bu bağlamayı alalı tamı tamına 1 yıl oldu ve o günden beri evin en başköşesinde, anılarımla birlikte duruyordu. Sadece birkaç kez Cimcime ve Cemo ile tıngırdatıp söylediğimiz, tekrar baş köşeye oturttuğumuz misafirimiz oldu.
Bir adım atmak gerekti. Madem o kadar istiyordum madem anlamlı bir şeyler olacaktı. Bende bağlama dersi almalıydım. Eylül ayında İsmek kurslarından birine yedek olarak yazıldım. Geçen hafta telefonla arayıp çağırdılar.
Dün akşam ilk dersim vardı. Cimcimeyi Anneme emanet ederek, Örtgerden izin alarak, 30 yaşını devirmiş bir kadın olarak, korkuyla karışık heyecanla ilk derse gittim. Beklediğimden daha zevkli bir ders oldu .

Parmaklarım çok iyi değil,  kurs sonunda birkaç türkü çalmaya çalışmaya başlayacağabileceğimizi söyledi eğitimcimiz. Bakalım gelişme bölümü nasıl ilerleyecek bende merak ediyorum.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Başarılar semracığım,sesinden ve bağlamanın tellerinde en kısa zamanda türküler dileriz