KIŞŞT TAVIKLAR
Büyük bir çiftlikte yaşıyoruz. Üst üste dizilmiş
kümeslerimiz var. Her tavuk horozuyla, civciviyle ve yumurtasıyla beraber!!!
Bazılarının horozları yumurtaları yok. Herkes kendi kümesinde işte!!!
Bazılarımız yiyecek içecek bulmak için kümeslerinden
uzaklaşıyor. Bazılarımız ise kendi kümesinde, öyle böyle geçinip gidiyoruz.
Tavuk kardeşliği diyelim. Tavuğuz işte, tavuk çiftliğinde…
Bazı tavuklar çok tuhaf, gagasından çıkanı, butlarının arası
duymuyor. Hep bir tepeleme, olayı içinde olan tavuklar var. Birde kendi halinde
olanlar. Tavukları anlamaya çalışmanın anlamsız olduğunu yıllar evvel bir
civcivken öğrenmiştim. Sessizliğimi öyle kazanmıştım. Kelimelerime de öyle
sığınmıştım. Ayırt etmiştim kendi zihnimde. Bilmeyen tavuklar, bildiğini
zanneden tavuklar, bilen tavuklar, bilmediğini bilmeyen tavuklar…
Yumurtalarımız biraz büyüyüp civcivleşebilmek için başka
tavuk ve horozların eğitiminde oluyor. Tam civcivleşebilmek için bizim gibi
işte yiyecek aramayı öğrenebilmek için yumurta eğitimi alıyorlar. Büyüyecekler,
civciv olacaklar, piliç olacaklar, tavuk ya da horoz olacaklar. Yumurta işte
eninde sonunda büyüyecek kümesten gidecek, çiftliğin bir yerinde bir yerlerde
olacak.
Bir gün bu tavuklardan biri benim yumurtam ile kendi
yumurtasının yan yana olmasını istemedi. Bunu dile getirdi. Bende tavuk bu ya
bildiği bir şey vardır diye sesimi çıkartmadım. Benim yumurtamın da bir suçu
vardır belki diye düşündüm. Ben biraz böyleyim, belki böyle olmalı tavuk
kendini şöyle bir gözden geçirip ondan sonra gözlemlerini dile getirmeli. Her
şeyde bir hayır vardırın tavukça düşünmesi deyin en iyisi…
Benim yumurtada bundan sonra değişmeye başladı. Sanki hayata
küsmüş gibiydi. Bekle dedim, kendi kendime sabret yumurta bu böyle öğrenecek
hayatı. Bekledim bekledim ama çok bekledim herhalde ki; benim yumurta başka yumurtalarla
da anlaşamamaya başladı.
Veee
Bir gün benim yumurta başka bir yumurtaya zarar vermek
istedi. Aha ne oluyor? Dememe kalmadı her şey allak bullak oldu. Bazen bazı
tavuklarında benim gibi şeyler yaşadığını bazen de bir tek benim bunları
yaşadığımı düşündüm. Zaten depreşmiş bir tavuktum daha beter oldum. Kendimce
yumurtama öğütler vermeye anlatmaya başladım. Her yumurtanın farklı olduğunu,
yumurtaların istediğimiz gibi olamayacağını bu gibi duygularla baş etmemiz
gerektiğini tek tek her zamanki gibi anlatmaya başladım.
Sonra baktım ki sıkıntı yumurtada var ama başka tavuklarda
benim gibi düşünmüyor. Hep birbirinden üstün tavuk, gösterişli tavuk olma
derdindeler. Hayat böyle değil ki hep birimiz yüksekte olursak, yukarıdan
bakarsak nasıl yan yana yürüyeceğiz? En büyük hatamda buydu.
Yine o tavuklardan kategorilendiremediğim bir tavuk benim
yumurtam ile alay eder gibi sorgulayınca dank etti. Bunlar gagası ile konuşurken butları
arasındaki duymayan cinslerden. Bulaşma, uğraşma, bu dünyada herkes senin gibi
değil, sende hata yapabilirsin ama bu kadarına tahammül etmek zor ama
n’pacaksın işte her tavuk aynı değil, bazıları can acıtmaya çalışırken bazıları
acıyan yerlerini sarar. Diye teselli ettim kendimi..hala teselli ediyorum ,
düşünüyorum neden böyle diye ?
Yaaa işte böyle… Ben kimsenin tavuğuna kışt demem.
Yumurtasına karışmam. Ne istiyorsun benim yumurtamdan kardeşim? Derdimiz ne?
Herkes kendi çöplüğünde işte… Diye hönkürmek geliyor bazen içimden… Bende
hönküremiyor yazıyorum işte, yazarak hönkürmek diyelim.
Bir not daha, sevgili tavuklar; size kışt desin demesin
kimseye zarar vermek için yumurtasıyla , kendisiyle uğraşmayın.sonra o tavuklar
höküre hönküre ağlayamıyorlar , yazabilende yazıyor işte!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder