saat 01.54 ben yeni
uyandım. ayaklarım fena halde ağrıyor. ne ara kendimi
yatağa attığımı, nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum bile. yorgunluğum hala geçmemiş.
bütün gün; kolundaN tutup getirdiği adama ağrısı var diye iğne yaptırmaya çalışanlar,
okul için rapor almak isteyen öğrenciler, kendi yaşını bile bilmeyen teyzeler,
yoldan geçerken biraz üşüttüm bana bir soğuk algınlığı iğnesi
yapın diyenler, başka bir doğum uzmanına gitmiş ve riskli
gebelik olarak sevk edilmiş olan ama bakalım bu doktor bilebilecek mi diye
sessiz sessiz muayene ye gelen kadınlar, fevkaladenin fevkinde
tuvaletini yapıp ama kabızlık çeken geveze amcalar ve siz necisiniz burada, ne
yapıyorsunuz bunu da halledin diyen insanlarla boğuştum.
bu işin ilk kısmı.
benim gördüğüm en azından.
saatlerce
şikayetini anlatanlar, ama alışverişten başlayarak, noktasız virgülsüz konuşanlar,
doktor ilaca gerek yok biraz bekleyelim duruma göre hareket edelim dediğinde;
ne biçim doktor iğne bile yazamıyor diyenler, çocuk çok öksürüyor, öksürük
kesici verin diyenler, çocuğun ishali var eczaneye gittim vermedi
siz bir yazın hangisi iyi ise diyenler. ısrarla kontrole gelmiş hastaya
iyileşmişsin diyen doktora film çektirmek istediğini söyleyip doktor gerek
görmeyince aman bir şeyden anlamıyor diyenler. daha bu neki senin maaşını ben
veriyorum diyenler.
inanın bunlar
yazmakla bitmeyecek, yazılamayacak o kadar şey var ki.
bunlarla
ve bunun gibi olaylarla boğuşan, canı yanan hastaya teselli vermeye çalışan o kadar çok sağlık çalışanı var ki.
ama sonu yok işte.
bir sağlık çalışanı daha öldü. bir yavru babasız, bir kadın eşsiz, bir ana baba
yavrusuz, bir vatan evlatsız ve yüzlerce insan hekimsiz kaldı.
sağlık çalışanları neden
var? hastaların istediklerini yapmak için mi? yoksa iyileşmeleri için
gerekeni yapmak için mi?
bu yaşananları hiç kimse haketmiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder