16 Haziran 2014 Pazartesi

Ali Baba ve Kırk Haramiler




Cimcime ilkokula başladığından beri, sürekli etkinliklere gidecek, arkadaş arıyoruz. Bazen kendi kendime sitem ettim, keşke ardı ardına doğursaydım diye şikâyet ettim. Sınıf arkadaşlarından arkadaş edindirmeye, kendimde arkadaş bulma fırsatı yaratmaya çalıştım, olmadı. Bir türlü bizimle etkinliklere gidecek kimse, çocuk, anne bulamadım.
Bu haftaki etkinliğimiz ise; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tiyatrolarının, Yaz Oyunları kapsamında, Rumeli Cemil Topuzlu Sahnesinde düzenlenen, Ali Baba ve Kırk Haramiler çocuk oyunuydu. Yine kimseyi bulamadık.
Cumartesi akşamı saat sekiz buçukta resmen sızmışım ve Pazar sabahı saat dörtte, ayaklarımın ağrısı, kafamın dağınıklığı gitmiş olarak uyandım. Evin bütün işlerini bitirdikten ve annemle öğle kahvesini içtikten sonra, yola çıktık. Evden çıkana kadar, Cimcime gelecek arkadaş arıyordu. Gidecek gerçekten kimse yoktu. Herkesin bir takım işleri vardı. Zaten ne zaman tiyatro etkinliği olsa, beraber gidecek kimseyi bulamıyoruz. Niye arıyorsak? Derdimiz neyse?
Cemil topuzlu sahnesiniz bu kadar yakın olabileceğini tahmin etmemiştim. Önce taksim’e gidip ardından metro’ya bindik, Osmanbey durağında indiğinizde, 300m yürüme mesafesiyle sahneye ulaşabiliyorsunuz. Dönüşü sadece metro ile yaptık, Osman bey –Yenikapı arası daha az sürüyor ve daha kolay. Yenikapı’dan eve kadar yavruyu yürütünce daha güzel oluyor.
 Cimcime ile ilk kez açık havada müzikal tiyatro deneyimi yaşadık. Oyun müzikal ve çok güzeldi. Cimcime ‘nin büyüyüp de tiyatrodan anlayacağı kıvama gelmesini ne kadar çok beklemiştim. Sanırım o dönemlerimiz geldi küçük kızım artık yetişkin tiyatrosuna annesiyle katılacak yaşlara geldi.
Yaşasın büyüyen çocuklar, yaşasın annesiyle tiyatroya giden çocuklar…
Oyun hakkında daha çok fikre sahip olmak istiyorsanız lütfen gelecek yıl bu etkinlikleri kaçırmayın derim. Oyun ile ilgili söyleyeceklerim bundan ibaret değil!
Oyun bileti 3 TL iken, büfesinde satılan tost’un 8, İçeceklerin 5 tl olması, ayrıca içeride satılan cips ve mısırların fiyatının 3 katına satılması… Tiyatroya çok ucuza gidebilirken, yanında yiyecek içecek bulunduran anneler olması şart yani. Ne kadar çok paramız olursa olsun, fiyatının 3 katına satılan sağlıksız gıdalar almak çok mantıklı gelmiyor bana…
Birde görme özürlü bir anne babanın çocuklarını getirdiğini gördüm. Çocuklarıyla iletişimleri süperdi.

Bir dahaki yıla yine açık hava oyunlarında görüşmek üzere, umarım bu kez daha kalabalık orada oluruz.

Keyiften fotoğraf çekecek vakit yoktu, bir kaç fotoğraf çektim size armağan olsun…


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bizde geçen haftasonu Pırtlatan bal adlı oyuna gittik açık havada izlemek daha bir zevkli imiş , fiyatlar konusuna katılıyorum o sağlıksız şeylere 12 lira para verdik , bir daha gittiğim zaman aklıma bulunacak, evden patlamış(İpek Hanımın çiftliğinden alınmış organik ) mısır alıp , ev yapımı limonata eşliğinde yer içer birde üstüne güzel bir oyun izleriz

bayanpüskül dedi ki...

Pırtlatan Balı seyretmiştik . bu yüzden gitmedik ama gerçekten açık havada seyretmek daha zevkli.