25 Şubat 2014 Salı

İki Ucu Aynı

Geçtiğimiz Perşembe günü Cimcimenin öğretmeninden telefon geldi. Öğretmeninin telefonundan arayan Cimcime öksürük krizine girdiğini kendini kötü hissettiğini söyledi. Gidip almamı istedi. Aslında birkaç gündür rahatsızlığı vardı ve ilaç kullanıyordu ama ateşi olmadığı için okula gidiyordu. Hemen Örtgere Cimcimenin rahatsızlandığını, okula gidip onu alıp geleceğimi söyledim. Örtger, önce taksici bir arkadaşının olduğunu onun Cimcimeyi alıp gelebileceğini söyledi. Ben de yabancı birine çocukları teslim etmediklerini söyledim. Aslında ilk önce annemi arayıp Cimcimeyi alıp alamayacağını sorduğumda temizlik yaptığını söyledi. Bende o kı(r)zgınlıkla zaten ne yapacağımı şaşırmıştım. Evet annem artık yaşlı uğraşmak, yapmak etmek zor geliyor ama Cimcimenin hastalığı söz konusu olunca farklı bir durum sergileyeceğini düşünmüştüm.
Son zamanlarda Cimcimenin bakımı konusunda sıkıntı yaşıyorum. Ben beslenmesini hazırlayıp bırakıyorum, onun yerine annem poğaça alıp koyuyor. Ben dışarıdan bir şey almasın dedikçe çeşit çeşit poğaçalar hazır alınan ürünler yanına beslenme diye konuluyor. Ben neden böyle yapıldığını sorduğumda annem Cimcime istemiyor diyor, Cimcime ise babaannem öyle koyuyor diyor. Bu ikilemde gidip geliyorum bende. Artık yanına hiçbir şey hazırlamıyorum ama içimde hep bir şeyleri eksik yaptığım, yapamadığım hissi kaybolmuyor. Kahrolsun çalışan anne vicdanı.

Durumlar böyle iken Örtger ‘in gitmemi istememesi, göndermemek için bin dereden su getirmesi, getirdiği suları başımdan aşağı dökmesi yetmedi birde Cimcimeyi aldığımda kâğıda sarılmış poğaça ve şişeye konulmuş sütü görünce sinirim bozuldu. Cimcime öksürük krizine girmiş, bembeyaz olmuş , ben de bir yanda hem onun haline hem kendi halime üzülüyordum.
Bir sorun çıkmadı,  Cimcime, üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanmış, Gacet tedavi düzenledi, Örtger de biraz sevdi bir şey de demedi.
Bunları yazmamın sebebi de ne Örtger’e kızmak ne de şikâyetçi olmak. Çok iyi biliyorum ki çalışmasaydım, akşama yemek pişirmeseydim Cemo eve gelseydi ‘’ ne var ki çocuk hasta imiş, yemek yapmamış ‘’ suratı ile işe getirdiğin çocuk için patronun yapacağı surat aynı.

İki ucu pisli değnek dedikleri bu olsa gerek her iki tarafta da sana ne yapıp ne yapmaman gerektiğini gösteren, söyleyen, ezberleten insanlar var. Birde senden başka kimsesi yok, tek iyi eleman sensin, eşsin yapmak zorundasın , annesin sorumluluğun var diyen n’apsıncı insanlar var.



1 yorum:

Adsız dedi ki...

Küçük karabalık hikayesinde yazdığı gibi püskül hayallerinin peşinden git kuralları yık parçala yok et baş eğme haykır :
Takipçin Medi