3 Şubat 2014 Pazartesi

7 Gün Hatırası

Örtger ‘in neye sinirlendiğini tahmin etmeye çalışmadığım, Gacet’a yanlış hasta kaydı gönderip yüzümün kızarmadığı, Dennis’in kapısını açıp iş buyurmadığı, Hacı ‘nın işine bak bırak şu bilgisayarı demediği; yedi  gün geçirdim.
Önce ilçenin eskimiş garajına sabah 6 da inip ,sıcak peteğinin yanında annem ile babamı bekledim, bir çay içtim 40 kuruşa , birde poğaça yedim 25 kuruşa…
Hacı ninemden 4 kez dedem ve hastalığıyla ilgili bütün bilgileri, ölümünü, yaşadıklarını hastalıklarını dinledim. En etkilendiğim kısım ise; nasıl hayat şartlarında yaşadığını 4 kız evlat ile neler yaşadığını sorduğumda verdiği cevaptı. Odun sobası değil, şimdi adının hatırlayamadığım  ama şömine dedikleri sistemin duvar içinde soba sönmesini istediğinde ise , önüne kilim gerilen bir sistemle 4 çocuğu büyüttüğü toprak evinden bahsetti .Menenjit olan , ölen oğlundan , çektiği zorluklardan , doktor şartlarından (bu kısmı beni ilgilendirdiği için ), dedeme olan sevgisinden ,nasıl tanıştığından, evlendiğinden, kızlarını nasıl evlendirdiğinden  bahsetti .Tarla, bağ, bahçe işleri , çocuklar , banyosu olmayan , taşıma su ile bulaşık çamaşır yıkayan eller , kendimi koydum yerine zor be ben olsam dayanamazdım dedim.En son söz ü ise şuydu dedemin malı mülkü yokmuş , çok çalışmışlar uğraşmışlar , tarla bağ bahçe ev yapmışlar.O kadar çalıştık işte ne için ? Bak mirasları çocuklara verdik kendimizde ne yedik, ne gezdik dedi. Sanırım her şeyi çocuklarımıza, annemize yâda babamıza yapıyor en sonunda, içimizde kalanlar ile yaşamaya çalışıyoruz. Asıl cümle   ‘’Çok çalıştık, yemedik içmedik, gezmedik, sonra bıraktık gittik’’
Nineme( babaanne) gittiğimizde ise ondan kara kışlarda, çıplak ayak ile hayvan çekmeye tarlalara gittiklerini, evlerini yapabilmek, şimdiki rahatlığa erebilmek için neler çektikleri dinledim. Demek ki herkes bir şeyler yapabilmek için bir sıkıntıdan geçmek zorunda! Aile den  bir şey kalmayınca, görmeyince  devamı da öğle geliyor. Baban bir armutsa sende armutsun. Eğer elma olmak istiyorsan 5-6 nesil geçmeli zor yani.
Halama ziyarete gittiğimizde ise; halam bize neskafe yaptı.Yanlış değil köy yerde sanırım Fransız malikanesinde karşılanıyordum neskafe içtik bildiğin neskafe .Ne yapabilirdim ki köy yerinde sıcak diye yaptım dedi.Haklı ama Türk kahvesi de olabilirdi.Yaşlı halam işte ne bilsin.
Ailemizden bir kişi daha eksildi, köy hayatı bitmek üzere şöyle bir düşündükte köyde 10 yıl sonra 90 yerine 45 hane ve yaşlılar kalacak. Ninemde (Babaannem) artık çöktü zor kalkıyor, yatıyor , eskisi gibi değil.Annem ve babamda öyle yaşlılıkları nasıl olacak onlara kim bakacak bilmiyorum ama hiçbir şey umut ettikleri gibi olmadı olmayacak …
Bir gün köyüme döner miyim?  Dönmeyi orada çalışmayı, yaşamayı çok istiyorum. Bunun için bana destek olabilecek iyi bir eşe ihtiyacım var. Benimle olmalı en önemlisi bana destek olmalı. Sanırım bu bütün sevdiklerimi, büyüklerimi kaybettikten ve gençler yaşlandığında olacak. Olursa tabii…
Şimdi buradayım Örtger, Gacet ,Dennis ve diğerleri …
Masamın başında yazıyorum, herkes sessiz ve bir köşede, köyü çok özledim.
Ömrümden geçen bir yedi gün daha geçti. Özlemle , hasretle , bazen gözyaşlarımla , bazen kahkahalarımla hatırlayacağım 7 gün ... 


Hiç yorum yok: