4 Nisan 2013 Perşembe

BUGÜN, BANA , YİNE BİR ŞEYLER OLDU .


 Dün akşam Cimcime; matematik kitabını okulda kaybettiğini, okulda çantasına baktığında yerinde olmadığını söyledi. Bir önceki akşam Matematik ödevini yapmış ve çantasına yerleştirmişti. 

  Muhtemelen arkadaşlarından biri yanlışlıkla aldı yâda okulda çıkartıp koyduğu yeri unutmuştur diye düşündüm. Okulda kitabın olmadığını fark ettiğinde niye öğretmenine sormadığını, yardım istemediği sordum ama cevap alamadım.

  Matematik kitabı olmayınca haliyle akşam ödevi yapamadık. Sabah saat 7.00’ de okula gittim eğer kitabı okulda kalmış ise bir yere kaldırmışlardır veya sıranın altında olabilir, erkenden kitabı alayım okula gidene kadar dersini yapsın diye düşündüm.

   Hizmetliyi buldum ona kızımın kitabını okulda unutmuş olabileceğini, eğer bulunabilirse almak istediğimi söyledim. Onunda yardımı ile sınıfa girdik sıraların altına ve kitap dolabına baktık. Kitap yoktu. Bende sahibi olmayan kayıp eşyaların toplandığı bir yer olup olmadığını sordum. Tam bu sırada birinci kademeden sorumlu müdür yardımcısı koridorda idi.

Müdür yardımcısına hizmetliye söylediklerimin aynısını söyledim.

-         Hanımefendi siz öğleden sonra gelin bakın dedi.
-         Öğleden sonra çalışıyorum gelemem, hem dersini yapamayacak dedim.
-         Çocuğun sorumluluğu, kaybetmeseydi, bir günde yapmayıversin dedi.

Müdür yardımcısı son cümlesini söyledikten sonra; beynimde kelimeler döndü durdu ve ben arkama bakmadan okuldan çıkıp ağlayarak eve gittim.

Şimdiye kadar eğitimcilerin ağzından en sık duyduğumuz söz şudur ;  ‟aileler çocukları ile ilgilenmiyor”

Ben dersinden kalmasın, sorumluluğunu yerine getirmiş olsun diye uğraşırken bir eğitimci, yöneticinin söylediği bu söz doğrumudur?

Kafam allak bullak oldu. Rehberlik öğretmenini arayıp; yanlış anlama olup olmadığını ve bu durumun nasıl düzeltilebileceğini sordum.

Müdür yardımcısının çocuk sorumluluklarını bilsin diye böyle bir şey söylediğini ( benim kızım 1. Sınıfta okuyor ), çocuklara bunun bir şekilde öğretilmesi gerektiğini, kitap, sahibinin sorumluluğunda olması gerektiğini söyleyip, yapabileceği bir şeyin olup olmadığını sordu.

Kitap eğer arkadaşlarından birinde çıkmaz, bulunmaz ise; yeni bir kitap temin etmek için yardımcı olması konusunda anlaştık.

Eve dönerken; olayı çok mu abarttığımı, uyumsuz bir insan olup olmadığımı düşündüm. İşe gitmek istemedim, çalışan anne olduğum için kendime kızdım, ağladım.  Kızımın 2013-2014 Eğitim yılında bu okulda devam edip etmemesi konusunda iyi bir karar vermem gerektiğini ve bunu nasıl yapacağımı bilmediğim için oturup tekrar halime ağladım.
İşyerindeyim, gerginim, kararsızım.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Son durum nedir takipdeyim öptùm