Bir babadan izin almaya çalışan çocuk gibi Dr Örtger'in peşinden koşarken
Kandil akşamı yolculuk yapılır mı yapılmaz mı derken
Düştüm Çeşme yollarına
Sabaha kadar acaba şoför yolda uyur mu diye, gözümü kırpmadan dikiz aynasını gözetlerken
Uykusuz geçen yolculuk sonrası
Attım tatil köyünün miss gibi yataklarına kendimi.
İlk gün uyu yayarak geçti malum
Sonrasında tatil moduna girmeye çalışma ile
Dolu dolu tabakları hayretler içinde izlerken
Az tuz yuttum, sahilde gezindim
İstediğim damla sakızlı reçeli çeşmenin göbeğinde, tam yerinde bulup çantama attım.
Az biraz daha tuz yutup, bundan 6yıl önce kredi kullandığımız bankanın emekli olmuş kredi bölümü çalışanını, aynı tatil köyünde görmek, sonrasında aynı istikamette Çanakkale yollarında olacağımızı duymak epey şaşırtıcı idi.
Eh işte, yemekti, gezme idi falan filandı derken üç beş fotoğrafı, bir kaç parça eşyayı çantamıza atıp çıktık Çanakkale yollarına...
uzzzun ege kıyıları yolculuğunda sonra gecenin bir saatinde yine köye varamamış olmanın, yaklaşık 12 saattir yolculuk yapıyor olmanın verdiği şişmiş ayaklar hediyesiyle, bir aktarma otobüsüyle düştük köyün yollarına. Köy sapağına 5 km kala daha yeni yola çıkmış aracın her yerine kusan biricik kızımız tatilimizin nasıl geçeceği konusunda bize bir fikir verdi.
Başlangıcı bol kusmuklu olan köy yolunun yaklaşık iki km olan kısmını sırtımızda bavullarla yürümeye başlayıp, jaramazcanın bizi karşılamaya gelmesiyle, gözümde memleketi, ağaçları, oksijeni, insanları başka boyutlara sokan bir özlemdi burnumun direğini sızlatan.
Evimi, annemi, babamı, ninemi, halamı, kısacası köyümün güzel insanlarını tekrar görmek galiba hayatıma yeni bir güzellik getirdi.
İnşallah bir gün gelecek, kalabalık ailemle bu köyün insanı tekrar olacağım.
En taze, en dedikodulu, en hastalıklı, en doğal geçirdiğim bir hafta idi.
Dalından koparıp yediğim anneanne kayısı, erik ve dutlarını
3 gün çektiğim batın ağrısına, ninemin koyduğu göbek kaçığı teşhisini, tedavisini
Bahçeden koparılmış biberlerle yapılmış menemeni,
Sakız reçeli ile yaptığım koyun sütlü irmik tatlısı
Güvercin yumurtasından yaptığım kek ve krepi
Müthiş Bayramiç vişnelerinden elde ettiğimiz reçeli ve müthiş kekini
Dalından koparılmış kocaaaamaaan hormonsuz salatalıkların lezzetini
Topladığımız fasulyelerden yapılan kaymaklı fasulye yemeğini
Annemin kaymaklı fırın baklasını
Mangaldan vazgeçip, odun fırınının bacasına yakın bir yere iki kiremit koyup doğal mangalda pişirdiğimiz iki katı fiyatına alınmış, kazıklanılmış şeher tavuğunun lezzetini
Yediğim düğün keşkeğinin tadını
Cimcimeyi bırakıp giderken içimdeki burukluğu unutmayacağım.
Kandil akşamı yolculuk yapılır mı yapılmaz mı derken
Düştüm Çeşme yollarına
Sabaha kadar acaba şoför yolda uyur mu diye, gözümü kırpmadan dikiz aynasını gözetlerken
Uykusuz geçen yolculuk sonrası
Attım tatil köyünün miss gibi yataklarına kendimi.
İlk gün uyu yayarak geçti malum
Sonrasında tatil moduna girmeye çalışma ile
Dolu dolu tabakları hayretler içinde izlerken
Az tuz yuttum, sahilde gezindim
İstediğim damla sakızlı reçeli çeşmenin göbeğinde, tam yerinde bulup çantama attım.
Az biraz daha tuz yutup, bundan 6yıl önce kredi kullandığımız bankanın emekli olmuş kredi bölümü çalışanını, aynı tatil köyünde görmek, sonrasında aynı istikamette Çanakkale yollarında olacağımızı duymak epey şaşırtıcı idi.
Eh işte, yemekti, gezme idi falan filandı derken üç beş fotoğrafı, bir kaç parça eşyayı çantamıza atıp çıktık Çanakkale yollarına...
uzzzun ege kıyıları yolculuğunda sonra gecenin bir saatinde yine köye varamamış olmanın, yaklaşık 12 saattir yolculuk yapıyor olmanın verdiği şişmiş ayaklar hediyesiyle, bir aktarma otobüsüyle düştük köyün yollarına. Köy sapağına 5 km kala daha yeni yola çıkmış aracın her yerine kusan biricik kızımız tatilimizin nasıl geçeceği konusunda bize bir fikir verdi.
Başlangıcı bol kusmuklu olan köy yolunun yaklaşık iki km olan kısmını sırtımızda bavullarla yürümeye başlayıp, jaramazcanın bizi karşılamaya gelmesiyle, gözümde memleketi, ağaçları, oksijeni, insanları başka boyutlara sokan bir özlemdi burnumun direğini sızlatan.
Evimi, annemi, babamı, ninemi, halamı, kısacası köyümün güzel insanlarını tekrar görmek galiba hayatıma yeni bir güzellik getirdi.
İnşallah bir gün gelecek, kalabalık ailemle bu köyün insanı tekrar olacağım.
En taze, en dedikodulu, en hastalıklı, en doğal geçirdiğim bir hafta idi.
Dalından koparıp yediğim anneanne kayısı, erik ve dutlarını
3 gün çektiğim batın ağrısına, ninemin koyduğu göbek kaçığı teşhisini, tedavisini
Bahçeden koparılmış biberlerle yapılmış menemeni,
Sakız reçeli ile yaptığım koyun sütlü irmik tatlısı
Güvercin yumurtasından yaptığım kek ve krepi
Müthiş Bayramiç vişnelerinden elde ettiğimiz reçeli ve müthiş kekini
Dalından koparılmış kocaaaamaaan hormonsuz salatalıkların lezzetini
Topladığımız fasulyelerden yapılan kaymaklı fasulye yemeğini
Annemin kaymaklı fırın baklasını
Mangaldan vazgeçip, odun fırınının bacasına yakın bir yere iki kiremit koyup doğal mangalda pişirdiğimiz iki katı fiyatına alınmış, kazıklanılmış şeher tavuğunun lezzetini
Yediğim düğün keşkeğinin tadını
Cimcimeyi bırakıp giderken içimdeki burukluğu unutmayacağım.
1 yorum:
SEMRA BENİM VE OĞLUMUDA GÖTÜR ÇOK KISKANDIM İNSANIN BÖYLE BİR KÖYÜNÜN OLMASINI
Yorum Gönder