20 Mayıs 2013 Pazartesi

Geçti gitti


Cumartesi gecesi; Pazar sabahı için güzel bir kahvaltı hazırlamayı hayal ettim. Akşamdan ertesi güne sarkmasın diye bir çok işi yapmaya çalıştım.
Sabahın yedisinde uyandım ama  yataktan çıkmadım saat onda kalktığımda Cimcime babaannesine gitti.
Bu kez annem kahvaltıya çağırınca  kahvaltı hayallerim suya düştü .
Annemde kahvaltı ettikten sonra ev işlerine verdim kendimi pek matah bir şey olmasa da yaptım bir şeyler.Süpürge ve yer silmenin dışında pek bir şey yapmadım ama bittiğinde saat  üç olmuştu bile.
İşleri yaparken bir kek yapsam ,birde börek alsak parka gitsek piknik yapsak diye geçirdim içimden ama baktım ki dışarıya çıkmamız uzayacak .
Attık kendimizi parkın yollarına .Biraz ip atladık, top oynadık ve dondurma yedik .Tam bu sırada telefonumuza misafir geleceği haberi geldi ve evin yolunu tuttuk.
Yine bir Pazar günü Cimcimeye güzel bir kahvaltı hazırlamadan, doya doya oynayamadan, ona mis kokulu kekler, kurabiyeler yapamadan çabucak geçti.

10 Mayıs 2013 Cuma

Ezik


Bir ay önce sağlık taraması yaptırmış olan bir hastamız dün kontrole geldi. Örtger’de taramada sorunlu çıkmış olan 3 testi tekrar etmesini söyleyip eline laboratuar istek formunu vermiş.
Bu sabah tahlili yaptırmak için gelen hasta ben yoğun olduğum için Karlos hemen laboratuara aldı. Örnekleri verdikten sonra, hasta bana geldi bende ödemesi gereken ücreti söyledim.
Adam bir anda şahlandı ve o kadar para verdim birde bu parayı mı vereceğim falan dedi.
Bende tarama testinin zaten yapıldığını bunların ayrıca olduğunu ve ücret ödemesi gerektiğini söyledim. O zaman yaptırmıyorum dedi. Bende iptal ettirdim.
Adam gitti geldi kurum yetkilisi ile görüşmek istedi. Önce Gacet ile sonra Örtger ile görüştürdüm.
Baştan fiyat söylenseydi yaptırmayacağını, benim suçlu olduğumu, ona bu şekilde davranmamam gerektiğini ( yani testini iptal ettirmemem gerekiyormuş), paranın mühim olmadığını (koca bir yalan) v.s. şeyler söylemiş.
Bu kabadayı arkadaş bu semtde esnaf, ticaret yapıyor, ayrıca doğulu ve benim batılı olduğumu duyduğunda beni aşağılamaya çalıştı düşünün artık!
Örtger az önce yanıma gelip, biraz sonra buraya geleceğini(sonuçları alacakmış)  ve benim ondan özür dilemem gerektiğini söyledi.
Kendimi kötü hissediyorum. Ezik gibi, ezilmiş yere düşmüş, üstüne basılmış yumurta gibi…
Aslında ne söyleyeceğimi de bilmiyorum. Bunca yıldır çalışıyorum kendimi hiç böyle hissetmemiştim .

2 Mayıs 2013 Perşembe

Yine Cemo Hep Cemo Ah Cemo !

 Cemo senin yaptıklarını bende yapıyorum , bir temizlik yapıyorsun onuda mı ben yapayım ? diyor ... Bende işim gücüm yok düşündüm .Acaba bu adama ben haksızlık mı yapıyorum ? Abartıyor muyum ? 

  Cemo akşam eve geldiğinde ilk işi ; balkondaki çiçekleri sulamaktır. Çekirdeğinden ektiği ve sadece 10cm 'lik bir dal olan limon , balkon komşumuzun verdiği bir sardunya, yıllar önce Cemo nun işyerinden getirdiği bizim palmiye dediğimiz ama ismini bilmediğimiz küçük bir ağacımız ve benim bir kaç ay önce tohum olarak aldığım , daha yeşermemiş çam ağacım var.
  Bu çiçek bakımı işi bittiğinde  canı isterse üstünü değiştirir, sonrasında ben mutfakta yemek hazırlıyorsam (kesin hazırlıyorum dur) yanıma gelip yemeğe burun kıvırıp kıvırmaması gerektiğine karar verir.
   Sonra evimizde gerçekten tek yaşam alanı olan sözde Cimcimenin odası  , çift çekyatlı, tepişecek alan kalmayan odamızın ,duvar kenarındaki çekyata  uzanır ve televizyon seyreder.
Ben eve geldiğimde öncelikle ceketimi ve çantamı salondaki koltuğun üzerine bırakırım.Camları açar evin havalanmasını sağlar ,Cimcimeyi babaannesinden alırım .Genellikle üzerimi değiştirmeden ,ellerimi yıkayıp mutfak önlüğümü takar yemek yapmaya başlarım.Menü genellikle ben keyfim ve kahyasından oluşur.
Bir ara Cemoooooo diye seslenir onun rahatını kaçırmak için iş buyururum .Eğer boyunun yeteceği yerde alınacak bir şey  yoksa, bulaşık makinesinin boşaltıması gerekmiyorsa , salatayı çok güzel yaptığını söyleyip salata yapmasını ima ederim .Salatayı yaparken mutlaka eklemesi gerekenleri ben söylerim.
Salata yapmayı red etmiş  , yorgunluğunu bahane etmiş ise; çemkiririm ve huzurunu bozmak için elimden geleni yaparım.Kime  ne yaptığımı bilmeden çünkü Cemo hiç oralı bile olmaz.
Hiç utanmadın , sırıta sırıta benim türlü çemkirmelerle hazırladığım masaya oturur  birde üstüne eleştiri yapar.
Yemek bittikten sonra  , Cemo sofradan kalkar ve yemeği afiyetle mi ? zehir zıkkım gibi mi yedi anlamayız .
Ben sofrayı toplamaya yardım etmesini söylemezsem o çok sevdiği yatağına yatıp televizyon seyretmeye devam eder.
   Bu arada çocuğun derslerinin yapımına yardım edilmesi gerektiğini çemkiririm . Ben Sofrayı toplayıp bulaşıkları 10 adımda gidebildiğim bulaşık makinesine taşıyor,aldığım sütü kaynatıyor ve elde yıkanması gereken bulaşıkları yıkıyorumdur.
Cimcime ve Cemo dersleri yaparken 123456 soruya cevap verir , sorun çözerim .
Sabah attığım çamaşırları serer , bir önceki akşam serdiğim çamaşırları toplar ve katlarım.
Masayı genellikle silmeyi unuturum , tam işim bitti dediğimde aklıma gelir.
Sonra katladığım çamaşırları yerleştirir, Cimcimenin evin ortasına bıraktığı çantasını toplarım.
Bu arada kayın validemin kapısına 123456 yemek götürmek , yarın için eşya , liste v.s . vermek için giderim .Mutfak kapısından  123456 kez sohbet ederim.
İşlerimin bittiğini düşündüğüm vakitte  Cemo derslerin doğru yapılıp yapğılmadığını kontrol etmem gerektiğini söyler ve genellikle hepsi yanlış olur veya Cimcime doğru olduğunu iddia eder ama yanlıştır.
En başından sarar ve derslerine yardım ederim.
Bu arada meyve soyar mısır patlatır , kuru yemiş çıkarır  ve süt getiririm .
Arada Cemo'ya Televizyonu açmaması , bilgisayarla oynamaması ve telefonunu elinden bırakması için yine çemkiririm .


Şu an saat 15:33 ve ben sadece 2 saat 27  dakika sonra bunları tekrar edeceğim.Bir de pazar günü var ki hiç sormayın.
Ahhh Cemo ben sensiz nasıl yaşarım, ne yaparım.