31 Mayıs 2012 Perşembe

Fikrime cevap geldi

İlk fikri mühim raporumu  yazmıştım . İ şte o güzel rapora cevap geldi.Bakın neler demişler.






 " Kemiklerin Gücü Adına" kampanyasına gösterdiğiniz ilgi ve detaylı paylaşımınız için teşekkür ederiz. Çalışan bir anne olarak zamana karşı yarışın ne demek olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Danino bu konuda annelere küçük bir katkıda bulunmak ve çocuklarımızın sağlığına destek olmak için var. Siz meyvelerin tazesi ile sağlıkla büyüdünüz. İstiyorsunuz ki çocuğunuz da aynı doğallıkla büyüsün. Ama şimdi hiçbir şey doğal değil, işlenmiş diye düşünüyorsunuz. Hazır yiyeceklerin içerisindekileri göremediğiniz için ne kadar sağlıklı olduklarını bilemiyorsunuz. Çocuğunuzun gelecekteki sağlığını tehlikeye atmaktan korkuyorsunuz. Çocuğunuzun kalsiyumla sağlıklı kemik gelişimine yardımcı olmak için Danino’yu ona gönül rahatlığıyla verebilirsiniz. Neden mi ? 1- Danino için köylerimizden kaliteli sütler toplanıyor, üretimden önce pastörize edilir. Zararlı bakterilerin sütün kısa sürede bozulmasına neden olduğunu biliyorsunuz. Bu nedenle evinizde bakterilerden arınmış uzun ömürlü süt kullanıyorsunuz. Zararlı bakteri çoğalmaması için köylülerimiz , günlük sağdıkları sütleri bekletmeden köydeki süt toplama merkezlerine getirirler. Burada süt kabul uzmanları, sütün antibiyotik içermediğine ve bozuk olmadığına emin olmak için testler yaparlar. Uygun olan sütler kabul edildikten sonra zararlı bakterilerin çoğalmaması için sütler soğuma tanklarına alınarak 2-6C’ ye kadar soğutulur. Lüleburgaz Fabrikamıza ulaşan sütler yeniden testen geçirilir. Tamamen sağlıklı ve antibiyotik içermeyen sütler üretime kabul edilir. Bu kaliteli sütler Danino üretmek için pastörize ediliyor ve Danino’nun kısa sürede bozulması engelleniyor. Bu sayede koruyucuya gerek kalmıyor. Danino, son kullanma tarihine kadar taze kalıyor. 2- Mevsiminde toplanan taze meyveler uygun koşullarda saklanıyor, yıl boyu üretimde kullanılarak Danino’ya lezzet katıyor.Çocuğunuz için mevsiminde meyveleri satın alıp yıl boyu yesin diye reçel yapıyorsunuz. Danino için de tıpkı sizin yaptığınız gibi meyveler mevsiminde taze olarak satın alınır. Danino’da kullanılan meyveler de mevsiminde, yurdumuzun dört köşesinden satın alınır. Meyveler püre haline getirilir ve pastörize edilerek zararlı bakterilerden arındırılır. Bu meyveler reçel gibi pişirilir ve yıl boyu üretimlerde bu şekilde kullanılır. Bu sayede Danino içindeki meyveler çabuk bozulmaz. 3- Üretimde Danino’nun folyosu hava almasın diye sıkıca kapatılıyor. Hava almasın, içine dışarıdan bakteri girip bozulmasın ve uzun süre saklayabilelim diye yaptığınız konservelerinizin ağzını sıkıca kapatıyorsunuz. Danino üretiminde de paketlerin ağzı hava almasın diye sıkıca kapatılıyor. Danino tamamen kapalı ortamda, hava bile temas etmeden üretiliyor. Bu sayede içine zaralı bakteriler girip çoğalmıyor, koruyucuya gerek kalmıyor. Danino son kullanma tarihine kadar taze kalıyor. Danone’nin tüm dünyadaki hedefi; annelere ve çocuklara en yüksek kalitede ve güvenlikte ürünler sunmak ve daha sağlıklı nesiller yetişmesine katkıda bulunmaktır. Danino üretiminin her aşamasını titizlikle kontrol eder. Her Danino 118 farklı testten ve 5000’e yakın kontrolden geçer. Dünyanın önde gelen bağımsız denetim kuruluşlarından AIB tarafından yapılan Gıda Güvenliği Denetimi neticesinde Danino markasının da üretimini yaptığı Lüleburgaz Fabrikası Üstün Başarı Belgesine sahiptir. Danino, meyve püresi eklenmiş taze peynirdir. Danino'nun içeriğinde protein, enerji, kalsiyum, D vitamini, fosfor, B2 Vitamini, B12 Vitamini gibi çocukların gelişiminde son derece önem taşıyan vitamin ve mineraller bulunmaktadir. Gönül rahatlığı içinde kullanabilirsiniz. Danino Çilek ve Orman Meyveli nin kırmızı rengi pancar kökünden gelmektedir. Danino ürünlerimiz Karmin içermemektedir . '' Yine de aklınıza takılan şeyler olduğunda 0800 211 20 15 den Tüketici Danışma hattını arayabilirsiniz. Ayrıca hem çocuğunuzla keyifli saatler geçirmek hem de detaylı bilgi edinmek için http://www.danino.com.tr/danino-club/danino-club.aspx?gclid=CMDqptDfxa8CFYIu3wodv1Q7ag sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Kampanya çerçevesinde çocuğunuzla birlikte boş DANİNO kutuları ve elişi malzemeleri ile oluşturacağınız oyuncakların fotoğraflarını, dostlarınızın DANİNO hakkındaki fikirlerini paylaşacağınız daha detaylı MühimRaporlarınızı merakla bekliyor olacağız. Çocuğunuzla birlikte kaliteli zamanlar geçirmeniz dileğiyle. . .. FikriMühim Arzu 

25 Mayıs 2012 Cuma

Geçmiş Mutlu Haftasonu

Altı yıl önce Dr.Gacet, eşi, oğlu, Dr. Örtger,eşi, kızı, Dt. Dream, ben ve kızımla yaptığımız köy gezimizin tadı damağımızda kalmıştı. Hemşire arkadaşın ısrarlarıyla bir kez daha gitmeye karar verip bunu 23 Nisan tatiline denk getirmeyi düşünmüştük. Annemin havalar soğuk olur Mayıs ayına erteleseniz iyi olur demesiyle iptal oldu ve 19 Mayıs ’ta gitmeye karar verdik. Aslında gitmek isteyen, organizasyonu ayarlayan  Hülye ’de hamileliğin son zamanlarının olduğunu yolculuğa çıkamayacağını söyleyince misafir kadromuz tamamen değişti. Hava yağışlı olacak, sağanak yağacak olurdu olmazdı derken gitmemiz kesinleşti. Dr.Gacet, ben, kızım, kardeş önceden gitmişti, Dr. Pimapen, eşi oğlu, çalışanı,Dr.Şeker, eşi, Dr.Sonic ve eşi     ile kadromuzu tamamlayıp 19 Mayıs’ta yola çıktık., Dr.Gacet , Dr. Pimapen, Dr.Şeker,,Dr.Sonic ile beraber çalışıyoruz ama eşlerle hiç tanışmamış olmam beni geriyordu. Silivri 'de buluşma noktamızda toplandığımızda boşuna gerildiğimi düşündüm. Planımız akşama köyde olup ertesi sabah kahvaltıdan sonra Kaz dağlarına gitmekti. Eve vardığımızda stresimin boşu boşuna olduğunu kesinleşmişti. Haremlik selamlık yapıp sofralarımıza oturduk erkekler köy kahvesine maç izlemeye gittiler, bizde kadın kadına sohbetlere daldık. Çok güzel bir gece geçirip geç saatte yattık. Sabah kalktığımızda yine muhteşem doğal köy kahvaltısı, keçi sütü ve bilimum doğal gıdalar ile kahvaltımızı yapıp, köyde birkaç foto çektikten sonra düştük kaz dağlarının yollarına. Mesafe 1,5 saat olduğu için yapmak istediğimiz mangal keyfini yapmadık ama muhteşem manzara ile köy ekmeği ve peynir yedik, hoş sohbet muhabbet bitikten sonra düştük yollara, bardakçılar kaplıcasına uğradık. Artık dönüş vakti gelmişti, bizim cimcime anneannesinden ayrıldığı için ağlıyor, benimde gözlerim doluyordu. Ama maalesef iş güç artık beton yığınına dönmeliydik.
Şimdi sizi güzel köyümün, güzel insanları ve Kaz dağlarının muhteşem  fotoğrafları ile baş başa bırakıyorum.


                                                                 
                                                                                     

16 Mayıs 2012 Çarşamba

İlk FikriMühim Raporu


Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda kararsız kaldığım anda. Düşüncelerimin onlar için ne kadar değerli olduğunu hatırlatan bir telefon aldım. Ama bu düşüncelerimin gerçekten onları tatmin edip etmeyeceği konusunda kararsızım.
Bir zamanlar ninelerimizin sokakta oynayan bizlere ekmek üzerine ev yapımı yoğurtları sürüp üstüne de şeker veya reçel sürdükten sonra ellerimize tutuşturduğu ekmekler aklımdan gitmiyor. Az önce toz toprakla oynadığımız ellerimizin kirine, pisliğine bakmadan afiyet ile yerdik ekmeklerimizi. O zamanlar güneş sanırım bizlere zararlı ışınlar göndermiyordu. Çünkü bizim sokağa çıkma saatimiz diye bir şey yoktu. Sabah kahvaltımızı ettikten sonra hemen arkadaş aramaya gider, bulduğumuz köşelerde, sokak aralarında çamurdan evler, fırınlar yapar, anne, baba çocuk olur evcilik oynardık.
Değişen zaman ve şartlar karşısında bizim sokaklarda oynama devrimizi bitti. Şimdi apartmanlarda büyüyen çocuklar dört duvar arasında D vitamini yoksunu, birkaç saatlik park ziyaretinden başka bir eğlenceleri olmayan hale geldiler.
Mutlumuyuz ?
Çalışan ve ya çalışmayan anneler her şeyin doğal olmadığından bahsedip, ah bizim zamanlarımız deyip duruyorlar.
İşte tam bu safhada her şeyin doğalını arıyor, araştırıyor ve inceliyoruz.
Danone de bütün annelere , şehir hayatından dört duvar arasında sıkışıp kalan, doya doya toprak ve güneşle haşır neşir olamayan çocuklarımızın en büyük D vitamin kaynağını sunduğunu iddia ederek çıkıyor karşımıza.
Çocuklarınız güneşi doya doya alamıyor onların asıl ihtiyacı olan D vitamini sadece bir küp Danone ile hem ucuz hem pratik yolla onlara verebilirsiniz.
Çocuğunun sağlıklı beslenme konusunda büyüklerin önüne geçip bir disiplin sağlayamamış çalışan bir anne olarak; sadece misafiri olduğumuz ev sahibine zahmet vermemek adına alıp yedirdiğim bir ürün benim için.
Kolaylıkla meyve parçalarının şekerle bekletilip, kavanoz dibine yerleştirilerek ev yapımı yoğurt ile meyveli yoğurt ve ya peynir elde edilebiliyor.
Ama reklamları görüp etkilenen çocuğumu ve büyüklerimi her şeyin doğalının doğru ürünler ile evde yapılabileceğine ikna edemiyorum.
Bana gönderilen, ürünleri ve broşürleri ekonomik durumları ve yaşam şartları gerçekten kötü olan ailelere verdim. 4. Aydan itibaren çocuklarına yoğurt verebilecek olan annelerin çocuğuma Danone yedirebilir miyim sorusuna, bir sağlık çalışanı olarak ; bu kadar tembel olmayın her gün evde bir çay bardağı yoğurt yapabilirsiniz cevabını veriyorum.






11 Mayıs 2012 Cuma

Bu özel günlerin ben...


alıntı

Anneler günü denince  abim ile birlikte, anneme aldığımız pasta takımı aklıma geliyor. Paranın çoğu tutumlu abimin kumbarasından çıksa da ve biz annemin anasından emdiği sütü resmen burnundan getiren ikili olsak ta hediye almayı başarmıştık. Annem onları herkese bak bunu Püskül ile Yaramazca aldı der ve ikramda bulunurdu. Daha sonra bu takım annemin mutfak büfesinden düşüp ama tamamı düşüp kırılmıştı, bizde zaten doğru düzgün bir daha hediye almadık. Şimdilerde zaten her zaman yaptığım gibi annemi arar, onsuz hayatın benim için ne kadar zor olacağından bahseder ve anneler gününü kutlarım.
Benim ise tek hatırladığım anneler günüm; kayınvalidemin evinde otururken. Pazar günü kalkmış kahvaltı etmiş ve ben işlere girişmişim. Cimcime 2,5 yaşında falandı sanırım Cemo ile dışarı çıkmışlardı. Ben tuvalete merdiveni koymuşum harıl harıl duvarları siliyorum, kapı çalındı ben söylene söylene kapıya gittim kapıyı bir açtım bizim cimcime ve Cemo ellerinde çiçekler gelmişler. Gözlerim doldu benim ilk kez anneler günüm kutlanıyordu.
Sabah okula kızımı götürürken veliler toplanmış, kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Sonra beni de çağırdılar. Öğretmenin anneler gününü kutlamak için  hediye alacaklarmış,aralarında para topluyorlarmış.
Öğretmenler gününde aynı mevzu oldu bizim hanımiş veliler kendi aralarında para toplayıp, öğretmen hanıma altın kolye aldılar. Uyum sağlamak adına bende katıldım, zaten her şeye karşı çıkıyorum diye adımı kim bilir neye çıkarttılar hadi bende ayak uydurdum. Öğretmenler günü geldi çattı. Eee nerde hediye bizim velilerden biri öğlen verecekmiş,  kardeşim bu çocukların öğretmeni sizin değil ki .. ortada abuk sabuk işler ben kızın eline bir çiçek aldım yolladım, daha ne beklentisi içerisine girecek ki öğretmen ben anlamıyorum. Bu durumu atlattık.
Şimdi anneler günü mevzusu yahu kardeşim böyle şeyleri çocuklar düşünmeli biz değil. Kalmış ki yine bir çiçek yaptıracaklarmış. Bende tamam ben uyum sağlarım ama çocukların vermesi daha doğru değil mi diye bir fikir attım ortaya, öğretmenler günü mevzusundan içimde kalan ne varsa nazikçe söyledim. O kadar naziktim ki ben bile inanamadım kendime.
Ben anneler, sevgililer, babalar, öğretmenler… vs tüm günlerin çok mantıksız olduğunu düşünüyorum. Bu tip şeyleri metalaştırmanın, ortaya bir obje çıkarmanın, almanın bir anlamı yok.Ben kendi annem için bile hediye almaz iken ve hediye almayı yani büyük şeyler yapmayı uygun görmez iken nasıl katılayım.İşin özüne bakılırsa da aslında ver parayı kurtul al topluca bir şey geç git. Bir emek,zahmet, önem vermek yok.
Annenize, babanıza, sevgilinize ve öğretmeninize bir çiçek almak, resim çizmek, ya da yanağına bir öpücük kondurmak yeterli.

Neyse ki veliler ikna oldular çocuklar öğretmenlerinin anneler gününü kendi hediyeleriyle kutlayacaklar.

Ha bu arada bizim kardeş Jaramazca da bana anneler günü hediyesi almış ama haftaları karıştırdığı için erken verdi. Canım kuzum benim hiç gerek yoktu ama koltuklarım kabardı.
Bende ona güzel bir elmalı turta ile karşılık vereceğim . 

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Bizim evin yanardağı



Rutine binmemiş bir şey olmasa da bizim cimcime ile bazen acayip güzel etkinlikler yapıyoruz. Her şeyin rayına oturduğu, evin düzeninin daha iyi olduğu bir ortamda, haftada bir gün el işi etkinliği, bir gün sinema, bir gün tiyatro etkinliği diyorum. Maalesef bunlar olmuyor, ev bir türlü toplanmıyor, tam yaptım rahatladım diyorum 2 gün sonra bizim ev Çıfıt çarşısı gibi oluyor.
Böyle olmasının sebebi aslında benim tembelliklerim ve maymun iştahlılığım. Bazen eve giderken yapacaklarımı hayal ediyorum. Şöyle olsun böyle olsun diyorum ama gittiğimde 180 derece değişiyor her şey. Tıpkı şirinler köyünü yapmak için çeşitli hayaller kurduğum ama akşam eve gittiğimde, yaprak sarması, poğaça ve kek yaptığım gibi.
Bu etkinlikte onlardan biri bu akşam kızımla yatıp dinleneceğim, bol bol ona kitap okuyacağım dediğim bir akşam burada gördüğüm şey aklıma geldi. Boş durur muyum? Cemo nun eline de kestaneleri çizmesi için sıkıştırdım. Yaptığımız şeyi nasıl hayal ettik ve ne oldu?

Hadi yanardağ yapalım?

Gerekli malzemeler;
  • Alçı,
  • Su,
  • Zemin için köpük tabak,
  • Ağzının açık kalmasını sağlamak için, plastik şişe .(pet bardakları altını kesip kullanabilirsiniz) 


Birde benimki kadar meraklı bir kızınız olursa iyi olur.

Alçı ve su ile  hazırladığınız  karışımı köpük tabağa döküp bir zemin yapıyoruz. daha sonra üzerine plastik bir şişe veya pet bardağı ters çevirip tam ortaya yerleştiriyor ve üzerini güzelce sıvıyoruz.
Kuruduktan sonra sulu veya akrilik boya  boyayabilirsiniz.
Aslında tam bir yanardağ yapmak istedim. Ama cimcime pembe yanardağ olmasını istedi.
İşte bizim  pembe yanardağımız.Üzerindeki taşlar ev kokusu aslında .Şimdi gül kokulu yanardağımız var.
hamarat kızım 
bbir gece beklettikten sonra kuruyor, çukura karbonat  koyup , üzerinede elma sirkesi döktüğünüzde yanardağının lavlarını görebilirsiniz.
 Hazır oyuncaklarını burada görebilirsiniz.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Sütten ağzı yanan !




alıntı
Daha bu sabah çocuğunuzun okulda süt  içmesine izin veriyor musunuz? Sorusuna önce hayır deyip, daha sonra ben içmek istiyorum anne ! arkadaşlarımda içecek demesiyle evet cevabını verdim.
Peki, şimdi ne olacak? Anneler ile konuştum ben kutu süt içirmiyorum  ve bu yüzden birlik olalım dediğimde. Yoksa sen açık süt mü içiyorsun tepkisiyle karşı karşıya kalıp. Tıpış tıpış işe geldim.
Ben çocuğuma açık süt veya günlük süt içiriyorum. Ben sağlıklı olduğuna eminim. Yıllarca bize kutu süt daha iyi diye yedirdiler hayır hiçte bile iyi değil diyen bir annenin çocuğuyum ben, sütte sağdım, sütte sattım ne olursa olsun. Hiçbir ambalaj ve yahut işlem sütün sağlıklı kalmasını sağlamaz.
Buyurun birde buradan okuyun ilk ağızdan neler söyleniyor.
Ben sonuna kadar okulda süt dağıtılmasına karşıyım, ilk duyduğumda sırf tarihi geçmiş, geçmemiş olan sütleri elden çıkarmak için yapıldığını düşünmüştüm, yanılmamışım.