26 Mart 2015 Perşembe

Bir Bardak Su İçme Şeysi

Birkaç evrak işi için fotokopisini çektirdiğim kafa kâğıdımı kaybettim. Hükümsüzdür!!! Kaybettiğime bir türlü inanmadım ben bu kafa kâğıdını “Mutlaka bir yerlere sıkıştırmışımdır.” diyerek bekledim. Gel zaman git zaman bir köşeden çıkacak diye bekledim. Beklemek kaybettiğimi anlamama yetti. Aslında ehliyetle bir süre idare ederdim ama… İşte olmuyor kardeşim olmuyor kimliksiz olmuyor.
Sabahattin ALİ ‘nin bir hikâyesi vardı kafa kâğıdı diye; bir adam ölen oğlunun kimliğini kullanıyor, sonra hapse düşüyor. Hani dedim kimliği çıkartmazsam malum sistem içinde başıma bir şey gelirse sonra uğraş dur yani… Hala o kimlik bir yerlerden çıkacak fikride kafamdan çıkmış değil ya neyse…
Birkaç gün önce nasıl kafa kâğıdımı çıkartacağım konusunda araştırmadan sonra; bağlı bulunduğum muhtarlığa gidip 5 lira, 2 fotoğraf karşılığında kafa kâğıdı talep belgesi aldım. Sadece kimlik için nüfus müdürlüğüne gitmek kalmıştı. Talep belgenizi almadan, kimlik başvurusu yapamıyorsunuz aman dikkat !!! Nüfus müdürlüğüne gitmeden önce kayıp bedeli ödeyeceğimi tahmin ediyordum ama bekleme salonunda ki kayıp ceza bedelinin yazısını görünce, abooovv yuhhh ohaaa gibi çeşitli güzel kelimeleri geçirdim zihnimden. 7,5 lira kimlik bedeli ödeyip, kafa kâğıdımı kaybettiğim için imzaladığım 3 adet idari yaptırım kararının birini aldıktan sonra kimliğimi alıp vergi dairesinin yolunu tuttum.
15 gün içerisinde ödemeyi yaparsanız, iyi halden yararlanıyorsunuz ve 65 lira ödüyorsunuz – muş. Vatandaş kazığı indirimi yani…67 lira ödediğimi bunu bana söyleyene söylemeyi inanın çok isterdim. Toplamda 70 tl ye kaybolan kafa kâğıdımın yenisini aldım.
Şimdi sorarım size, ben eğer çalışmasaydım, bu 70 tl için 70 takla atmaz mıydım? Geçim sıkıntısı, kolay bir şey değil. Eviniz kira ise tek çalışansanız birde çoluk çocuk var ise hayat şartları çok ağır. Nice kadınlar kışın doğal gazını yakmamak için ev ziyaretleri tercih eden, bebeğinin bezini büyük tuvaletini yapana kadar değiştirmeyen ve sayamayacağım birçok yöntemi tasarruf yöntemi olarak görüyorlar.
Şimdi bunu kaybetmeseydin kardeşim, kaybedersen ödeyeceksin diye yaptırımı normal bulan arkadaşlar. Peki, benim eksik bulduklarıma ben nasıl yaptırım uygulayacağım. Sabah 7-12 arası okula giden kızımın, 2 dk lık teneffüsü olan, bir okula göndermek zorundayım. Etütlü okula giderse 500 tl aylık ödeme az daha zorlarsam ortalama 1500 tl ödeyerek özel okula gönderebilirim. yaa işte böyle ben de yaptırım uygulamak istiyorum devlet bana hizmet etmediği için yaptırım uygulamak istiyorum. Var mı? yok!!!
Şimdi derler ki bu ne muhaliflik. Arkadaşlar ben ne Cumhuriyetçi, ne Milliyetçi ne de Demokratım. Sistemlerin insanların özünü sözünü bozduğunu, erittiğini düşünüyorum. Mıçayım benim paramla beni yormaya çalışarak dönen sisteme…
Şimdi ben ödediğim bu para için ve yazdığım yazıların üzerine bir bardak su içeceğim size de afiyet şifa olsun inşallah…




9 Mart 2015 Pazartesi

DEĞİŞİM

Fikirleri, düşünceleri, hareketleri, istekleri, sevdikleri, sevmedikleri, yedikleri,  içtikleri, giydikleri giymedikleri konusunda hep değişen birçok insan tanıdım.
Bunca yıl bu değişimi, fark edebilecek kadar kaydedici bir zihnim olduğu için şükretmeliyim. İnsanların duygularının, düşüncelerinin değişebileceğini öğrendiğim için belki kendimi teselli edebiliyorum.
Bu değişimlerin farkında olmayan insanlarımız, her şeyi kendi çerçevelerinden yargılamaya alışkınlar . hayat bence böyle değil.
İnsanlar değişebilir. Her şey değişebilir. Dünya değişiyor biz mi değişmeyeceğiz?
Değişimlere alıştım. Bu gün söylediklerinizin yarın değişebileceğini düşündüğüm için, bu güne bakmıyorum. Sizin değişip de yeniye alışmanızı gözlemliyorum sadece…
Sessizce bir kenarda değişenleri seyrediyorum.
Bende değişiyorum, değişeceğim ama asla değişmeyeceğimi düşünerek yargılayıp, çuvala koymayacağım.
Sessizliğimi, yazılarımla bitireceğim. Dilim döndüğünce değil, duygularım, algılarım olduğunca düşünmeye ve sessiz kalmaya devam edeceğim.

Değişmeyeceğinizi düşünüyorsunuz ya işte en çok siz yanılıyorsunuz. 

5 Mart 2015 Perşembe

Ben

Amirin kızsa , eşin kızsa , annen kızsa ve sen kızmışsan tek yapacağım şey çocuğuma bağırmak.
Ne derdin var kızım senin ? delimisin ? Git bağır çağır küçük çocuktan ne istiyorsun?

Bir şey istediğim yok. Her defasında kendimi biraz daha eksik hissediyorum.